Yenidoğan çetesinin yargılanmasına devam ediliyor... Sanık Tuğçe Toptemel: 6 aylık bebeğin buraya alınmasının yasal olmadığını söyledim
Yenidoğan çetesi davasının dördüncü duruşmasında Birinci Hastanesi'nde hemşire olarak çalışan Tuğçe Toptemel, "6 aylık bebeğin buraya alınmasının yasal olmadığını söyledim ama Hakan Doğukan Taşçı'nın aldığını söylediler, bir şey diyemedim. Bebek gözümün önündeydi. Bebek ölümünün geç farkedildiğine dair beyanlar kesinlikle yalan. Monitör kalp atışı düşüyor diye uyarı verdi ben de bebeğin yanına gittim, videosunu doktoruna attım" savunmasını yaptı.
Haber- Gaye Şeyma CAN
(İSTANBUL) - Yenidoğan çetesi davasının dördüncü duruşmasında Birinci Hastanesi'nde hemşire olarak çalışan Tuğçe Toptemel, "6 aylık bebeğin buraya alınmasının yasal olmadığını söyledim ama Hakan Doğukan Taşçı'nın aldığını söylediler, bir şey diyemedim. Bebek gözümün önündeydi. Bebek ölümünün geç farkedildiğine dair beyanlar kesinlikle yalan. Monitör kalp atışı düşüyor diye uyarı verdi ben de bebeğin yanına gittim, videosunu doktoruna attım" savunmasında bulundu.
22’si tutuklu 47 sanığın yargılandığı Yenidoğan Çetesi Davası'nın Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşma dördüncü gününde devam ediyor. Duruşmaya, 22 tutuklu sanık cezaevinden getirilirken 20 tutuksuz sanık ve taraf avukatları hazır bulundu. 2 sanık ise SEGBİS yöntemiyle bağlandı. Duruşmaya, sanıkların ölümüne neden oldukları maktul "Kaya" bebeğin babası Mehmet Hanifi Kaya da katıldı.
Soruşturma Savcısı Yavuz Engin'in, Mustafa Kemal Zengin isimli şüpheli tarafından "Serbest bırakacaksın" diye tehdit edildiği Birinci Hastanesi'nde hemşire olarak çalışan Tuğçe Toptemel'in savunması alınmaya başlandı. Toptemel, savunmasında şunları ileri sürdü:
"Yenidoğanda gece vardiya şefi olarak çalışıyorum. Sorumlu olan kişi gündüz çalışır ve hasta bakmaz, ben gece çalışıyorum ve hasta bakıyorum. Yenidoğan yoğun bakımda çalıştığım için ödeme işlemlerinden anlamıyorum.
"Hakan Doğukan Taşçı'nın kendisini doktor olarak tanıttığını dile getirseydim de önemsenmezdi"
Hesabıma Hakan Doğukan Taşçı tarafından dört kez transfer yapıldı. Bizim sorumlu hemşiremiz Cansu Akyıldırım'dı. Hakan Doğukan Taşçı'nın kendisini doktor olarak tanıttığına dair bir konuşma var, ben bunu dile getirseydim de önemsenmezdi. Gece vardiyasında çocuk doktoru yoktu.
19.45'te bebek kötüleşti
Biz bebeklere enfeksiyon geçmemesi için bir aparata ihtiyaç duyuyorduk, Hakan Doğukan Taşçı bunu hastaneye getirdi, nereden buldu bilmiyorum. Hiçbir çıkarım yoktur. Opara bebeği anlatmak istiyorum. Fırat Sarı'yı çocuk doktoru olarak tanırım. Bebek saat 19.45'te kötüleşmeye başladı. Kalbini dinledim. Bu ilaçlar narkotik ve sersemleten bir ilaçtır. 19.53'te Hakan Doğukan Taşçı'yı aradım. Monitörün yanlış olduğunu ve ilacı kapattığımı söyledim. Bir şey yapılacak mı diye sordum, kan şekerine bakın dedi, aklıma kan gazına bakmak geldi, baktım ama donduğu için bakılamadı. Bebeğe üç kalp mesajı ve bir anjiyo yapıldı. Kan gazı almak istememin sebebi bebeğin kötü olduğuna dair elimde kanıt olmasını istememdi. Hakan Doğukan Taşçı'yı aradım telefonu hopörlere aldım, herkes duysun diye, bebeğin kalbini hissedemediğimi de defalarca mesajla söylemiştim. Nöbete başladığımızda 6 aylık bir bebeğin yenidoğana alınmasının yanlış olduğunu söyledim, sorguladım ama Hakan Doğukan Taşçı ve Fırat Sarı'nın aldığını söylediler.
Bebek ilaç aldığı için sersemdi
22.00 gibi Hakan Doğukan Taşçı, beni aradı, 'bebek bir anda gitmez, ne oldu' dedi. Ben de, 'Evet bebek bir anda gitmez' dedim. Ben nabzı atıyor şekilde teslim etmiştim ama yenidoğandaki bebeğe göre bebeğin kusmuğu fazlaydı. Çocuk ilaç aldığı için sersemdi, bebek saat 06.00 civarlarında hareketliydi ama parmak hareketleri gibi hareketleri vardı ilaçtan dolayı. Ben nöbetimi teslim edip çıktıktan sonra kim ne müdahale etti bir bilgim yok. Ama ben mesai saatimden fazla duruyorsam orada mesai saatinde olması gereken insanlar orada olması gerekiyordu demek istiyorum.
Solunum sıkıntısından dolayı hastaneye yatmıştı
Bebek benim nöbetimi teslim alacağım gün saat 4'te bize sevk olarak geliyor. Sonradan öğrendiğim kadarıyla iki kez kalbi durmuş. Bize bu bilgi verilmedi. Bize bebeğin beslenmesi gerektiği ve ilaçları alması gerektiği bildirildi. Hastayı ben teslim almadım, ben nöbeti akşam 6'da teslim aldım. Bebeği solunum sıkıntısından dolayı hastaneye yattı, entübeydi zaten. Elleri kısıtlı bir şekilde teslim aldık.
Bebek ölümünün geç farkedildiğine dair beyanlar yalandır
6 aylık bebeğin buraya alınmasının yasal olmadığını söyledim ama Hakan Doğukan Taşçı'nın aldığını söylediler, bir şey diyemedim. Bir hemşire bankosu vardır, küvezler önümüzdedir. Bebek gözümün önündeydi. Bebek ölümünün geç farkedildiğine dair beyanlar kesinlikle yalan. Monitör kalp atışı düşüyor diye uyarı verdi. Ben de bebeğin yanına gittim, videosunu doktoruna attım. Doğukan'a 'monitör yanlış okuyor' dedim, 'Bebeğin kalbini alamıyorum' dedim. Monitörde düz çizgi vardı. Saat 19.50'den itibaren müdahaleye başladım. Monitörde kalp atışı 70 gösteriyordu. Ölü teslim ettiğime dair beyanlar var sanırım ama ben çıkarken bebek yaşıyordu. Bebeğe müdahale ettiğim için buradayım, etmesem yine burada olacaktım. Vicdanım rahat."
"Beklenmeyen bir ölümdü, susmak zorunda kaldım"
Duruşma savcısı, "Hakan Doğukan’ı bebeğin annesine doktor olarak tanıştırıyorsun, bu ciddi bir durum neden bunu yapıyorsun?" diye sordu. Toptemel, "Biz talimatlara uyuyoruz.Talimatlara uymazsak işten çıkartırlar. Bana bu şekilde talimat verdi" diye cevap verdi.
Toptemel ayrıca "Bizde çocuk doktoru yoktu. Opara bebeğin ölümü beklenmeyen bir ölümdü. Susmak zorunda kaldım. 10 yıllık yenidoğan hemşiresiyim, ben hiçbir doktorun yenidoğana gelip müdahale ettiğini görmedim" diye devam etti.