Türkiye Emekliler Derneği Elazığ Şubesi Başkanı Gür: "Türkiye'nin milli geliri, ekonomisi iyi ise neden bu emekliler mağdur ediliyor"

TAKİP ET

Türkiye Emekliler Derneği Elazığ Şubesi Başkanı Vedat Gür, "Biz her zaman diyoruz ki Türkiye'nin milli geliri, ekonomisi iyi ise neden bu emekliler mağdur ediliyor? Açlık sınırıyla baş başa kalıyor. Yok eğer kötüyse neden bunun faturası sadece emeklilere kesiliyor? Bunu en üst düzeyden başlasın, en alt tabakaya kadar ceza kesilecekse kesilsin ama iyiyse de biz Türkiye'nin gelişen ekonomisinden, milli gelirden pay istiyoruz" dedi.

Haber: Serra TAYLAN

(ELAZIĞ) - Türkiye Emekliler Derneği Elazığ Şubesi Başkanı Vedat Gür, "Biz her zaman diyoruz ki Türkiye’nin milli geliri, ekonomisi iyi ise neden bu emekliler mağdur ediliyor? Açlık sınırıyla baş başa kalıyor. Yok eğer kötüyse neden bunun faturası sadece emeklilere kesiliyor? Bunu en üst düzeyden başlasın, en alt tabakaya kadar ceza kesilecekse kesilsin ama iyiyse de biz Türkiye’nin gelişen ekonomisinden, milli gelirden pay istiyoruz" dedi.

Türkiye Emekliler Derneği Elazığ Şubesi Başkanı Vedat Gür, emeklilerin geçim sıkıntısı nedeniyle çalışmak zorunda kaldıklarını belirterek, maaşlarda bir iyileştirme yapılması gerektiğini söyledi. Geçinemeyen emeklilerin iş bulmak  için kendilerine başvurduklarını ifade eden Gür, 'ekmek parasına çalışırım' diyenler var" ifadelerini kullandı. 

"Ekonomik şartlar altında açlıkla mücadele ediyoruz"

Vedat Gür, şunları söyledi:

"En düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesinde olsun düşüncesindeyiz ama ne hikmetse asgari ücrete yetişemediğimiz gibi bugünkü ekonomik şartlar altında açlıkla mücadele ediyoruz. Enflasyon canavarının karşısında asgari ücretlinin aldığı maaşta da bir şey yok. Bu gün aldıkları maaş 17 bin lira ama enflasyon rakamları yıllık yüzde 80 ile yüzde 100 arasında. Diyorlar ki emekli niye çalışıyor; 12 bin 500 lira alan emekli niye çalışmasın? Elazığ’da en düşük ev kirası 10 bin lira, emeklinin maaşı 12 bin lira. Bu insan sadece ev kirasına çalışıyor. Bunun her türlü faturası var, gideri var. Mutfağında tenceresi kaynamıyor. Emeklinin durumu hali içler acısı. Gerçekten Türkiye’de bugünkü ekonomik koşullar altında en fazla ezilen kesim emekliler ve esnaflar. Elazığ’da  90 bin emekli yaşıyor. Bu 90 binin eminim ki 60 bini 15- 20 bin liranın altında maaş alıyorlar. Bu insanların durumu iyi olmadığı için esnaf da malını satıp yerine yenisini alamıyor. Malını satacak ki bir döngüsü olsun. O da olmadığı gibi çalışan emeklilerimize de bunu çok görmesinler. İş de bulamıyorlar. Çalışan emekliler ihtiyaçtan dolayı çalışıyor. Bugün 30- 40 bin lira maaş alan emekli evi de varsa, çocuklarını evlendirmişse niye çalışsın? 

"Biz artık yoksulluk değil, açlıkla baş başa bırakıldık"

Bizim şu anda derneğimize kayıtlı 19 bin 300 üyemiz var. Bunların en az 5 - 6 bin kişi bana isim yazdırmış iş bulmamız için. 'Başkanım bana bir iş bul, hiç değilse o gün evime ekmek götüreyim' diye. 'Ekmek parasına çalışırım' diyenler var. 'Bana 5 bin,10 bin versinler ben bir ay kapılarında köle olmaya razıyım' diyorlar. Çünkü biz artık yoksulluk değil, açlıkla baş başa bırakıldık. Yani bu açlıktan kurtulalım, yoksulluğu kabul ediyoruz çünkü bu gün yoksulluk sınırı 60 bin civarı, açlık sınırı 22 bin civarı. Yani 22 binin altında kalan emekli yüzde 30 civarında. Demek ki bu adamlar artık açlıkla, yoksullukla, yoksulluk kelimesini kaldırıyorum, sefaletle baş başa bırakılmışlardır. Yoksulluk kelimesini bırakıyorum. Devletimizden beklentimiz şu; biz de bu devletin vatandaşıyız. Bize de bu ülkede rahat yaşama imkanı sağlasınlar. Mutfağımızda tenceremiz kaynasın.

"Yılbaşında verilecek zamlar bizi umutsuzluğa düşürdü"

Aldığımız duyumlara göre devletimizin yılbaşında vereceği zamlar bizi umutsuzluğa düşürdü. Çıkan enflasyon rakamlarına göre 'biz zam vereceğiz' diyorlar. Gerekli görüşmeleri yaptıktan sonra bir iyileştirme yapacaklar ama ne kadar yapacaklar? Şu anda enflasyon rakamları 4 aylık bazda 12- 13 seviyesinde. Yüzde 5 daha gelse 17 seviyesinde olacak, ne olacak yarın yüzde 20’ye  bağlayacaklar, yüzde 3'de refah payı verdik diyecekler. Biz her zaman diyoruz ki Türkiye’nin milli geliri, ekonomisi iyi ise neden bu emekliler mağdur ediliyor? Açlık sınırıyla baş başa kalıyor. Yok eğer kötüyse neden bunun faturası sadece emeklilere kesiliyor? Bunu en üst düzeyden başlasın, en alt tabakaya kadar ceza kesilecekse kesilsin ama iyiyse de biz Türkiye’nin gelişen ekonomisinden, milli gelirden pay istiyoruz. 

"Emekliler olarak biz unutulmuş kesimiz"

Emekli olduktan sonra çalışan vatandaşlarımızın sorumlusu tabi ki devletimiz. Bugün Avrupa’nın emeklisi bırakın bir maaşı, yarım maaşla bile gelip ülkemize 15- 20 gün tatil yapıp dönebiliyorlar. Bugün biz bırakın yarım maaşı, bir maaşla bile Ankara’da bir hastamız olsa gidip dönemiyoruz çünkü bu gün otobüs biletleri bin 500, uçak bileti 2 bin. Oralardaki en kötü otel bin lira bin 500 lira. Ne yapsın bu vatandaş? Bunu devletimizin düşünmesi lazım. Eğer bir emekli emekli olduktan sonra köşe başlarında dileniyorsa veya çalışmak için köşe bucak iş arıyorsa bu devletimizin ayıbıdır. Devlet bir babadır. Bir baba evladını mağdur etmemek için uğraşır ama nedense emekliler olarak biz unutulmuş kesimiz. Oysa biz diyoruz ki emeklilerin yaşı 70, işi bitmiş insanlar değiliz."