TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu... İYİ Partili Olgun: "Adalet terazisini bozduğunuz her gün, bu halkın vicdanında yargılanacaksınız"

TAKİP ET

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun, Adalet Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesi görüşmelerinde, "Bu bütçe adalet sistemini geliştirmek için değil, sistemin tıkanmışlığını sürdürmek için hazırlanmıştır. Halkın adalete olan inancını yeniden kazanacak bir vizyon göremiyoruz. Adalet terazisini bozduğunuz her gün, bu halkın vicdanında yargılanacaksınız. Bunu unutmayın" ifadesini kullandı.

(TBMM) - İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun, Adalet Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesi görüşmelerinde, "Bu bütçe adalet sistemini geliştirmek için değil, sistemin tıkanmışlığını sürdürmek için hazırlanmıştır. Halkın adalete olan inancını yeniden kazanacak bir vizyon göremiyoruz. Adalet terazisini bozduğunuz her gün, bu halkın vicdanında yargılanacaksınız. Bunu unutmayın" ifadesini kullandı.

Olgun, Adalet Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yaptığı konuşmada, iktidarın yargı alanında yaptığı reformları eleştirerek, "Bu bütçeyi tartışırken, yalnızca rakamlardan değil, bu rakamların ardında yatan çürümeden, çöküşten de bahsetmek zorundayız. Defalarca ‘reform’ diyerek, milletin önüne koyduğunuz strateji belgeleri, sadece göz boyamaktan başka bir işe yaramayan sabun köpüğünden ibaret belgelerdir. 2009 Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni hatırlayalım. Ne demiştiniz? ’Adalete erişim kolaylaşacak, yargı bağımsızlığı güçlenecek, insan hakları korunacak.’ Sonuç ne oldu? Bugün, yargıya güven neden yerlerde? Neden vatandaşımız mahkeme koridorlarında adalet ararken yıllarını harcıyor? 2015 Yargı Reformu Strateji Belgesi'ni büyük vaatlerle sundunuz. Dediniz ki: ’Hukuk devletini güçlendireceğiz, yargının hesap verebilirliğini artıracağız.’ Peki, bu belgede ne yaptınız? Bu ülkede yargının bağımsızlığını güçlendiren tek bir uygulamanızı gösterebilir misiniz? Hayır. Aksine, yargı bağımsızlığı daha da zayıfladı. Hakim ve savcılar, iktidarın gölgesi altında karar verir hale geldi" ifadesini kullandı.

"Yargı reformlarınız birer vitrin projesinden ibaret"

Olgun, "2019 Yargı Reformu Strateji Belgesi'ni açıklarken söyledikleriniz hala hafızalarda: ’Vatandaşın adalete güvenini artıracağız, etkin yargı sistemini kuracağız, hukuk devleti ilkelerini güçlendireceğiz.’ Bu belgedeki 256 faaliyetinizin sadece yüzde 70’i hayata geçirilmiş. Bu rakam bile iddialarınızın gerçeklerle nasıl bağdaşmadığını ortaya koyuyor. Üstelik hayata geçirilen uygulamaların büyük kısmı vatandaşa fayda sağlamadı. Adliyeler kapanıyor, vatandaş hala adalete erişemiyor. Şimdi, 2024-2028 Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni hazırlıyorsunuz. Sözde adaleti güçlendirecekmiş. Ama sormak istiyorum: Daha önce açıkladığınız belgelerde hedeflediğiniz hangi reform tamamlandı? Hangi adımlar yargı bağımsızlığını güçlendirdi? Hangi uygulamalar vatandaşın yargıya güvenini artırdı? Cevap vereyim: Hiçbiri. Çünkü bu belgeler, sorunların üstünü örtmek için hazırlanan birer vitrin projesinden ibaret" diye konuştu.

"İktidarın değil milletin yargısını kurun"

Olgun, adalet sistemin kan kaybettiğini, vatandaşların yargıya güvenin yüzde 30'un altına indiğini öne sürerek, "Bu tablo sizin eserinizdir. Bir yargı reformu belgesi açıklamak yetmez, uygulamak gerekir. Ama görüyoruz ki, uygulamak bir yana, adaleti daha da çıkmaza sokuyorsunuz. Eğer gerçekten adalet reformu yapmak istiyorsanız yargı bağımsızlığını güçlendirin. Hakim ve savcı atamalarında liyakati esas alın, talimatları değil. Adalete erişimi kolaylaştırın. Kapanan adliyeleri tekrar açın, adliyelerdeki iş yükünü azaltın. Hukukun üstünlüğünü sağlayın. İktidarın değil, milletin yargısını kurun. İnsan hakları konusunda ilerleme kaydedeceğinizi söylediniz. Peki gerçek ne? Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Türkiye hâlâ en çok dava kaybeden ülkeler arasında. Bu, Türkiye’nin itibarını sarsıyor. Ve bu faturalar, halkın cebinden çıkıyor. Adalet Bakanı olarak bunun sorumluluğunu ne zaman alacaksınız? İnsan hakları reformları nerede? Bu reformlar neden uygulanmıyor?" ifadesini kullandı. Olgun, şunları kaydetti:

"Adaletin terazisini siyasetin ağırlığına kurban mı edeceksiniz?"

"Adalet Bakanlığı bütçesinde hangi kaleme ne kadar kaynak ayırırsanız ayırın, adaletin dağıtılmadığı bir ülkede bu kaynakların hiçbir anlamı yoktur. Bu bütçenin hesabını verirken, vatandaşlarımızın haklı taleplerine kulak verecek misiniz? Yoksa adaletin terazisini siyasetin ağırlığına kurban mı edeceksiniz? Bu adaletsiz uygulamaların karşısında susmamız beklenemez. Bu haksızlıkları yapanlardan hesap sormaya devam edeceğiz. Bu bütçe adalet sistemini geliştirmek için değil, sistemin tıkanmışlığını sürdürmek için hazırlanmıştır. Halkın adalete olan inancını yeniden kazanacak bir vizyon göremiyoruz. Bu nedenle, adaletin tesisi için gerçekçi adımlar atılana kadar bu bütçeye onay vermemiz mümkün değildir. Adalet terazisini bozduğunuz her gün, bu halkın vicdanında yargılanacaksınız. Bunu unutmayın…"

"Yargı cemaatlere teslim edilemez"

Yargıdaki cemaat yapılanmalarına dikkati çeken Olgun, "Adalet Bakanlığı, toplumun huzurunun teminatı olan yargıyı cemaatlere teslim edemez, etmemelidir. Daha önce FETÖ’nün yargıda yaptığı tahribatı bu millet çok ağır bedeller ödeyerek yaşadı. Aynı yanlışı tekrar mı yapıyorsunuz? Hakyolcuların kritik davalarda, terfi süreçlerinde ve tayinlerde etkili olduğu yönündeki iddialara dair bir soruşturma başlattınız mı? Başlatmadıysanız, neden? Bu suskunluk, suç ortaklığı anlamına gelmez mi? Yargıda cemaatleşmeye göz yummanızın bedelini sadece bugün değil, yarın da bu millet ödeyecek. Adalet Bakanlığı, Hakyolcuların yargıda kadrolaşmasını durdurmak için ne yapacak? Eğer bu sorulara tatmin edici bir cevap veremiyorsanız, burada konuşulan bütçe, milletin değil, bir cemaatin bütçesi olarak tarihe geçecektir. Yargı içindeki cemaatlerin güç kavgası, AKP’nin, kendi kurduğu sistemin altında ezildiğinin göstergesidir. 17-25 Aralık sonrası 'cemaatle mücadele ediyoruz' diyerek başlattığınız tasfiye süreci, bugün bizzat sizin içinizdeki güç odaklarının, Saray’ın ve avukat gruplarının savaşı haline gelmiştir. Bu savaşın Cemaatle alakası kalmamıştır. Bu, bizzat sizin başarınızın getirdiği iç çürümenin yansımasıdır. Yargı, ekonomik çıkar gruplarının ve siyasal rant çevrelerinin oyuncağı haline gelirken, Adalet Bakanlığı olarak siz ne yaptınız? Hangi tedbirleri aldınız? Yoksa bu çürümenin organize edicisi bizzat siz misiniz?" ifadesini kullandı.

Olgun'dan yeni Anayasa eleştirisi...

Olgun, yeni Anayasa tartışmalarına ilişkin olarak, "Bu hükümet mevcut anayasaya ne kadar sadık kalmıştır ki, yeni bir anayasa yapma gerekliliğinden bahsediyor? Eğer bu iktidar, gerçekten demokratik bir anayasa yapmak istiyorsa, önce hukuk devletine olan bağlılığını göstermelidir. Aksi takdirde, 'Yeni Anayasa' söylemi, demokrasiye vurulmuş yeni bir darbenin kılıfı olmaktan öteye geçmeyecektir. Anayasa değişikliği değil, Anayasa’nın uygulanmasını ve derhal güçlendirilmiş parlamenter hükümet sistemine geçilmesini talep ediyoruz. Bizim Anayasa ile değil, adaletin yokluğuyla sorunumuz var" diye konuştu.