TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu... CHP'li Derici: Vatandaşlarımız enflasyon ve ağır vergi yükü altında nefes alamazken, bütçede bu sorunlara çözüm üretecek bir yaklaşım göremiyoruz.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Cumhurbaşkanlığı bütçe görüşmeleri devam ediyor. CHP Muğla Milletvekili Süreyya Öneş Derici, 'Enflasyonun altında ezilen vatandaşlarımız, ağır vergi yükü altında nefes alamazken, bütçenin hiçbir yerinde bu sorunlara çözüm üretecek bir yaklaşım göremiyoruz. Türkiye ekonomisi, artan borç yükü ve bütçe açığı ile sürdürülebilir olmaktan hızla uzaklaşıyor.' dedi.
(TBMM) - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Cumhurbaşkanlığı bütçe görüşmeleri devam ediyor. CHP Muğla Milletvekili Süreyya Öneş Derici, “Enflasyonun altında ezilen vatandaşlarımız, ağır vergi yükü altında nefes alamazken, bütçenin hiçbir yerinde bu sorunlara çözüm üretecek bir yaklaşım göremiyoruz. Türkiye ekonomisi, artan borç yükü ve bütçe açığı ile sürdürülebilir olmaktan hızla uzaklaşıyor.” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Komisyon Başkanı AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş'un başkanlığında toplandı. Komisyonda, Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kuruluşların 2025 yılı bütçesi görüşülüyor. CHP Muğla Milletvekili Süreyya Öneş Derici, konuşmasında, "Hazine ve Maliye Bakanlığı’na verilen bütçe ödeneklerini artırma yetkisi, harcamaların kontrolsüz bir şekilde büyümesi riskini ortaya koyuyor" dedi.
CHP Muğla Milletvekili Süreyya Öneş Derici, konuşmasında şunlara değindi:
“Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılındayız, şeffaf, hesap verilebilir ve kaynakların etkin kullanımı ilkelerini benimseyen bir bütçe anlayışının hayata geçmesi gerektiğine inanıyoruz. Ancak konuştuğumuz bütçenin halkın ihtiyaçlarını karşılamak yerine israf ve fuzuli harcamalar çerçevesinde tasarlanmış olduğunu söyleyebiliriz. Bütçe rakamlarına baktığımızda, adaletli bir kaynak dağılımının sağlanamadığı, özellikle sosyal harcamalar; örneğin yüksek rakamlar barındıran temsil giderleri, öncelikli kamu hizmetleri konusunda çok ciddi eksiklikler olduğunu görmekteyiz. Halkın esas gündemini konuşursak Emeklilere verilen 12 bin 500 TL ile geçinmek imkânsız hale gelmiştir. Yıllarca alın teri döken, evlatlarını büyüten emekliler, artık temel gıda maddelerine bile ulaşmakta zorlanmaktadır. Aynı şekilde, işçi sınıfının yüzde 57'sinin asgari ücretle çalışması, Türkiye'nin Avrupa'daki birçok ülkeden çok daha kötü durumda olduğunu gösteriyor. Bugün; Cumhurbaşkanlığı bütçesindeki artışlar, özellikle kamuoyunda tartışma yaratacak boyutlara ulaşmıştır. 2024 yılına göre yüzde 38 oranında bir artışla 16 milyar 928 milyon liraya çıkarılan bütçe, hükümetin tasarruf söylemleriyle büyük bir çelişki oluşturuyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı’na verilen bütçe ödeneklerini artırma yetkisi, harcamaların kontrolsüz bir şekilde büyümesi riskini ortaya koyuyor.
“Türkiye ekonomisi, artan borç yükü ve bütçe açığı ile sürdürülebilir olmaktan hızla uzaklaşıyor”
Her sene Cumhurbaşkanlığına aktarılan bütçenin hızlı yükselişi yalnızca bizlerin değil, aynı zaman tenceresi kaynamayan vatandaşımızın da dikkatini fazlasıyla çekmektedir. Sarayın yüksek harcamalarının en dikkat çekici olanı ise temsil harcamalarıdır. Belki birkaç sene önce vatandaşın uluslararası bir başarı olarak gördüğü bu temsil harcamaları artık son derece can sıkıcı bir hal almaya başlamıştır, çünkü refah düzeyimiz git gide düşmektedir. Enflasyonun altında ezilen vatandaşlarımız, ağır vergi yükü altında nefes alamazken, bütçenin hiçbir yerinde bu sorunlara çözüm üretecek bir yaklaşım göremiyoruz. Türkiye ekonomisi, artan borç yükü ve bütçe açığı ile sürdürülebilir olmaktan hızla uzaklaşıyor. Kendisi açlıkla mücadele eden vatandaşlarımız, ödediği vergilerin nasıl harcandığı konusunda elbette daha fazla bilgilendirilmeli ve kamu harcamaları etkili bir şekilde denetlenmelidir.
“Muğla’nın altyapı ihtiyaçları hükümet tarafından desteklenmiyor”
Muğla Milletvekili olarak da, ülke ekonomisine büyük katkı sağlayan bir il olan Muğla’nın bütçeden hak ettiği yatırımları alamadığını üzülerek söylemek isterim. Muğla’nın yarattığı katma değerin, bölgenin altyapı ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak için daha adil bir şekilde geri dönmesini talep ediyoruz. Turizm gelirlerinden elde edilen vergilerin büyük bölümü merkezi bütçeye aktarılıyor ancak karşılığında altyapı ve çevre gibi ihtiyaçlarımız hükümet tarafından yeterince desteklenmiyor. Muğla Planlama Ajansı'nın (MUPA) araştırma verileri, Türkiye genelinde derinleşen ekonomik krizin Muğla'da da özellikle kadınlar ve yaşlılar üzerinde ağır etkiler yarattığını ortaya koymaktadır. Halkın yüzde 57,9’u mutfak harcamalarında kısıntıya gitmiş, yüzde 70,8’i yeni kıyafet alamaz hale gelmiştir. Sosyal ve kültürel etkinlik harcamalarını azaltan veya tamamen kesenlerin oranı yüzde 70’i bulurken, temel hijyen ürünleri ve ulaşım gibi insani ihtiyaçlarda da ciddi kısıntılar gözlemlenmiştir. Bu tablo, krizle mücadele politikalarının yetersiz olduğunu göstermekte ve acil çözüm üretilmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır.
“Tek bir imzayla Muğla halkı su kaynakları konusunda altyapıya kavuşacak ve mağduriyetten kurtulacak”
Muğla bir tarım, turizm ve kültür kentidir. Son dönemde deştin çimento fabrikası gündeminin Muğla halkı açısından çok yıpratıcı olduğu aşikardır. 2006’dan bu yana mahkeme kararlarına rağmen, doğaya geri dönüşü olmayacak şekilde zarar vereceği defalarca söylenmesine rağmen, halen çimento fabrikası konusunu konuşuyoruz. Muğla'ya sanayi kenti muamelesi yapılmasını anlamıyoruz. Termik santraller Muğla’da, çimento fabrikaları girişimleri Muğla’da ve siz turizm cenneti olan ilimizi adeta yok etmeye çalışıyorsunuz. Diğer taraftan, İklim değişikliği ve kuraklık gibi doğal etkenler nedeniyle de derinleşen su sorunumuzu kendi yerel yönetim kaynaklarımızla çözmeye çalışıyoruz ancak hükümet olarak üzerinize düşen kısmını yerine getirmiyorsunuz. Muğla'nın kanalizasyon projeleri, içme suyu altyapısı ve diğer öncelikli yatırımları için ayrılan kaynaklar yetersiz kalmakta, bu durum hem yerel yönetimler hem de bölge halkı için büyük bir sıkıntı yaratmaktadır. Altyapı sorunları sebebiyle suyumuz boşa akıyor. Finansman buluyoruz örneğin Fransız kalkınma ajansından aldığımız 62 buçuk milyon euro ile su sorununun yüzde ellisini çözebileceğiz. Başvurumuz hala cumhurbaşkanlığı strateji ve bütçe başkanlığında bekliyor. Yani para da istemiyoruz, parayı buluyoruz sadece tek bir imzayla Muğla halkı su kaynakları konusunda altyapıya kavuşacak ve mağduriyetten kurtulacak. Bu konuda hükümetin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesini ve bekletilen yazımızı onaylamasını bekliyoruz. Sonuç olarak, 2025 bütçesinin milletimizin menfaatine kullanılmasını ümit ediyor, hayırlı olmasını diliyorum.”