TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu… CHP'li Bakırlıoğlu'ndan Bakan Göktaş'a: "Belçika'da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı konumunda otursaydınız bir saat bile oturamazdınız o koltukta"
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçe görüşmeleri devam ediyor. İzmir'in Selçuk ilçesinde çıkan yangında beş çocuğun hayatını kaybetmesini hatırlatan CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Bakan Mahinur Özdemir Göktaş'a, "Sayın Bakanım, siz Belçika'da parlamenterlik yaptınız, size bir sorum var; şayet siz Belçika'da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı konumunda otursaydınız bu olaylardan bir tanesi yaşanmış olsaydı bir saat bile oturamazdınız o koltukta. Neden istifa etmiyorsunuz" dedi. Göktaş ise "Sayın Vekil, bunlar orada da oluyor ama böyle politize edilmiyor, biliyor musunuz" yanıtını verdi.
(TBMM) - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçe görüşmeleri devam ediyor. İzmir'in Selçuk ilçesinde çıkan yangında beş çocuğun hayatını kaybetmesini hatırlatan CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Bakan Mahinur Özdemir Göktaş'a, "Sayın Bakanım, siz Belçika'da parlamenterlik yaptınız, size bir sorum var; şayet siz Belçika'da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı konumunda otursaydınız bu olaylardan bir tanesi yaşanmış olsaydı bir saat bile oturamazdınız o koltukta. Neden istifa etmiyorsunuz" dedi. Göktaş ise "Sayın Vekil, bunlar orada da oluyor ama böyle politize edilmiyor, biliyor musunuz" yanıtını verdi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçe görüşmeleri devam ediyor. CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"2022 yılında 575 bin tane çift evlenmiş, 2023 yılında bu rakam 565 bin çifte düşmüş; nüfus artıyor ancak evlenme sayısı azalıyor. Bu, kaba evlenme hızında da geçerli 2023 yılında kaba evlenme hızı binde 6,63'ken, 2009 yılında bu rakam binde 9'du, 2013'te binde 8,03'tü yani çok ciddi bir azalma var. Boşanma istatistiklerine baktığımız zaman da burada çok ciddi bir artış söz konusu. 2001 yılında kaba boşanma hızı binde 1,41 iken 2023 yılında bu rakam binde 2,01'e gelmiş yani ciddi bir artış var ve bu boşanmaların yüzde 33'ü yani her üç boşanmadan bir tanesi beş yıllık evlilikler arasından gerçekleşiyor ve en son 2023 yılında toplam 171 bin çocuğumuz bu durumdan etkilenmiş durumda. Evlenme yaşı da artıyor, hem kadında hem erkekte evlenme yaşı artıyor. Kadınlarda ilk doğum yaşı ileri tarihlere artıyor. Artık bu memlekette evlenmek neredeyse imkânsız hâle gelmiş, ya, bunun içerisinde ekonomik durumların da çok ciddi payı olduğunu biz sahada görüyoruz.
"Nüfusumuz yaşlanıyor ama aktif yaşlanma programına ayrılan bütçe yeterli değil"
Çiftler evlilik hayallerini hep ötelemek zorunda kalıyorlar. Siz de bunun farkında olmalısınız ki çeşitli projeler ortaya sunuyorsunuz. Daha önce "çeyiz hesabı" diye bir hesap vardı, ben bakıyorum, çok fazla rağbet görmemiş. Bugünkü sunumunuzda da kredi veriyorsunuz, sadece 5 bin çifte kredi vermişsiniz yani benim gördüğüm manzara aile kurumu ciddi şekilde yara almakta. Ben bakıyorum, bütçemize bakıyorum, bütçemizden ailenin korunması ve güçlendirilmesine ayrılan kaynak ne kadar diye sadece 16 milyar 666 milyon lira yani bütçemizin binde 1'i yani ortada böyle bir tablo var, rakamlar ortada ancak ailenin korunması ve güçlendirilmesine bütçenin sadece binde 1'ini ayırmaktayız. Türkiye, artık genç bir ülke değil, genç nüfusa sahip bir ülke değil, hızla yaşlanıyoruz ve belki de dünya da en hızlı yaşlanan ülkelerden bir tanesiyiz. Bak, şu anda yüzde 10,2; 2040 yılında bu yüzde 16,3 olacak yani 65 yaş üstü yurttaşlarımızın toplam içindeki oranı, 2060 yılında yani otuz beş yıl sonra yüzde 22,6 olacağı tahmin ediliyor. Bugün Fransa'da bu oran yüzde 21.7. Bakın, Fransa yüzde 10'dan yüzde 22'ye yüz elli yıl içerisinde ulaştı yani yüz elli yılda yaşlı nüfusu yüzde 10'dan yüzde 22'ye ulaşması yüz elli yıl oldu. Bizim ülkemizde bu süreç 35 senede olacak ve çok büyük problemimiz var. Nedir biliyor musunuz problemimiz? Biz yoksul yaşlanıyoruz, en büyük problemlerimizden bir tanesi bu. Hâl böyleyken aktif yaşlanma programına ayrılan bütçeye bakıyorum ben bütçemizde 15 milyar 97 milyon lira yani bütçemizin binde 1'i yani böyle bir gerçeklik var. Bu durumda bizim bütçeden bu aktif yaşlanma programına daha fazla kaynak aktarmamız gerekirken sadece binde 1.
Kadın cinayetleri, buradaki bütün herkes bahsetti, artış var. Benim burada esasında dikkatini çekmek istediğim şey, kuşkulu ölümlerden bahsetmek. Mesela, 2019 yılında 115'miş, 2023 yılında bu rakam 245'e çıkmış yani bu önemli bir sorun. Bugün bir haber var; Duygu Bölükbaş diye bir kadınımız 2022 yılında evinin banyosunda asılı şekilde bulunmuş, ‘intihar’ denilmiş. Ailesi ısrarla devam etmiş, demiş ki; "Bu, intihar olamaz." İki yıl sürmüş mücadeleleri ve intihar olmadığı, sevgilisi tarafından öldürüldüğü, cinayete kurban gittiği tespit edilmiş. Yani bu konuda ne yapmayı düşünüyorsunuz?"
"Bu çocukların koruma altına alınması lazımdı ama alamadık"
Bakırlıoğlu, İzmir'de beş çocuğun hayatını kaybettiği barakadan yapılmış evin fotoğrafını göstererek, şunları söyledi:
"Şu fotoğraf gerçek mi, hakikaten de gerçek mi? Bakın, bu, İzmir'de 5 çocuğumuza mezar olan evin fotoğrafı. Ben bunun gerçek olduğuna inanmadım; araştırdım, hakikaten de gerçek yani bu fotoğraf gerçek olamayacak kadar acı bir fotoğraf. Bu evde yaşananlar gerçek olamayacak kadar acı. Yaşları 1 ile 5 arasında değişen 5 çocuğumuz anneleri tarafından eve kilitleniyor. Bakın, her yıl bir çocuk doğurmuş yani bu Sağlık Bakanlığıyla aranızda çok ciddi bir sıkıntı olduğunu da ben buradan çıkarmaktayım. Yani bu çocuklarımız öldü. Bakın, bu çocuklarımız öldü yani ve 18 defa gitmişsiniz. Ya, Kurumunuzdan buraya 18 defa gidiliyor ve bu çocukların yaşamasını sağlayamamışız; bu, büyük bir problemdir. Bu çocukların koruma altına alınması lazımdı ama alamadık.
"Neden istifa etmiyorsunuz?"
Koruma altına alamadık ne yazık ki Sayın Bakan, bunun bir şeyi yok ya da yasalarda sıkıntı var, oturalım, konuşalım. Bir kere bu manzara, acı bir manzara, insanlar bu evlerde oturuyorlar. Başka bir şey söyleyeyim: Hadi bunları koruma altına alamadınız, korumanız altında olan çocuğumuz Niğde'de, rehabilitasyon merkezinde işkence edilerek öldürülüyor. Kanım dondu ya, bakın o tutanaklara... Kanım dondu; ölüyor, dört saat sonra yanından insanlar geçiyor, tepikliyorlar, tekmeliyorlar, dört saat sonra öldüğünü öğreniyorlar. Bakın, koruma altına almıyoruz, koruma altına aldıklarımızı da ne yazık ki yaşatamıyoruz. Sayın Bakanım, siz Belçika'da parlamenterlik yaptınız, size bir sorum var; şayet siz Belçika'da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı konumunda otursaydınız bu olaylardan bir tanesi yaşanmış olsaydı bir saat bile oturamazdınız o koltukta. Neden istifa etmiyorsunuz?"
Bakan Göktaş ise "Sayın Vekil, bunlar orada da oluyor ama böyle politize edilmiyor, biliyor musunuz" dedi.