TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu... CHP'li Ali Gökçek'ten 'yenidoğan çetesi' eleştirisi: "Bu işin asıl sorumlusu, ülkeyi yönettiği 22 yılda ranta teslim eden Recep Tayyip Erdoğan'dır"

TAKİP ET

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Sağlık Bakanlığı bütçe görüşmeleri devam ediyor. EMEP Genel Başkan Yardımcısı Sevda Karaca, "Bütçe teklifinizde şöyle bir rakam var 17 şehir hastanesi müteahhidine üç yıl boyunca 273 milyar lira kira ödemesi garanti ediyorsunuz. Bu parayla 109 tane Dışkapı Eğitim Araştırma Hastanesi yapılıyor ama hasta garanti ederseniz hasta etmek zorunda olursunuz" dedi. CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek ise Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nu yenidoğan çetesi ve bebek ölümleriyle ilgili eleştirerek, "Bu işin asıl sorumlusu siz değil sizi de kurduğu bu sistemin başına getiren ve ülkeyi yönettiği 22 yılda ranta teslim eden Recep Tayyip Erdoğan'dır" ifadelerini kullandı.

(TBMM) - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Sağlık Bakanlığı bütçe görüşmeleri devam ediyor. EMEP Genel Başkan Yardımcısı Sevda Karaca, "Bütçe teklifinizde şöyle bir rakam var 17 şehir hastanesi müteahhidine üç yıl boyunca 273 milyar lira kira ödemesi garanti ediyorsunuz. Bu parayla 109 tane Dışkapı Eğitim Araştırma Hastanesi yapılıyor ama hasta garanti ederseniz hasta etmek zorunda olursunuz" dedi. CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek ise Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nu yenidoğan çetesi ve bebek ölümleriyle ilgili eleştirerek, "Bu işin asıl sorumlusu siz değil sizi de kurduğu bu sistemin başına getiren ve ülkeyi yönettiği 22 yılda ranta teslim eden Recep Tayyip Erdoğan’dır" ifadelerini kullandı.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Sağlık Bakanlığı bütçe görüşmeleri komisyon üyesi olmayan milletvekillerinin yaptıkları konuşmalar ile devam ediyor.

"Bu işin sadece yenidoğan ile ilgili olmadığını herkes biliyor"

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil şunları söyledi:

"Dün durulma salonunda olan milletvekillerinden biriydim.  47 sanık vardı. Sanıkların çoğu doktor, hemşire, ambulans şoförü. Saray rejimi şuna inanmamızı bekliyor; bu 47 kişi çok alçak şerefsiz insanlar. Devletimiz elinden gelen her şeyi yaptı ama nasıl olduysa bu kötü kişiler çeteleşmişler ve el kadar yavrulara kıymışlar. CİMER şikayeti size Mart 2023'te geldi, sizin bu hastaneleri kapatmanız 16 ay sürdü. Bu arada 7 bebek öldü. Bu işin sadece yenidoğan ile ilgili olmadığını herkes biliyor. Yetişkin yoğun bakımında da neler olduğunu biliyoruz. Bu olay ortaya çıktıktan sonra yüzlerce anne, aile ulaştı bana. Eminim size de ulaşmışlardır, 'acaba benim çocuğum eceliyle ölmedi mi' diyorlar. Bu insanları bir kez daha öldürdünüz. 

2018'de TGV Hastanesi, geçen ay kapattığınız hastanelerden biri. Şafak Hastanesi için bir AKP'li milletvekili 'ceza kestik daha ne yapsaydık' dedi. 500 milyon lira ceza kesmişsiniz, bu hastane açık kalmaya devam etmiş hatta üçüncü havalimanının anlaşmalı hastanesi yapmışsınız. Şu anda çocuklar sadece bu çetelerin elinde ölmüyor. İzmir'de yangından ölüyor, açlıktan, tecavüzden ölüyor, seyrediyorsunuz. Hadi diyelim ki Bakanlığın, Saray'ın hiçbir suçu yok bu şerefsizler toplandı para için bebekleri öldürdü. Para için kesti. Bu işten neden para kazanılabiliyor? 2003'te 246 özel hastane varken, 2023 yılında 565 özel hastane olmuş. Neden bu kadar özel hastane açılıyor, çünkü para kazanıyor. "

"Bu bütçe ruhunda açıkça hasta yaratmak olan bir bütçe"

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca Demir ise şunları söyledi:

"Bu bütçe ruhunda açıkça hasta yaratmak olan bir bütçe. Koruyucu sağlık hizmetlerine, tedavi edici sağlık hizmetlerinin üçte biri kadar bütçe ayrılmış. Biz hastalığı önlemek istemiyoruz biz hasta yaratmak istiyoruz' diyorsunuz. Sisteminiz vatandaşı hasta etmek istiyor çünkü yerli ve yabancı sermayeye hasta garanti ediyor haliyle bütçeyi de oraya aktarıyorsunuz. Bütçe teklifinizde şöyle bir rakam var 17 şehir hastanesi müteahhidine üç yıl boyunca 273 milyar lira kira ödemesi garanti ediyorsunuz. Bu parayla 109 tane Dışkapı Eğitim Araştırma Hastanesi yapılıyor ama hasta garanti ederseniz hasta etmek zorunda olursunuz. Koruyucu sağlık hizmetini de bypass edersiniz."

"İstifa kişisel bir karardır ve erdemli kişilere aittir"

CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek şu ifadelere yer verdi:

"Siz hiçbir suçunuz olmadığını söylüyorsunuz ancak bu şuna benziyor; bir trafik kazasında araç birine çarpıyor ‘valla ben çarpmadım araba çarptı’ diyorsunuz. Sizin kontrolünüzde, sizin bakanlığınızda ve İl Müdürlüğü yaptığınız sönemde çocuklar öldürülüyor ve bunun sonunda çıkıp ‘benim suçum yok’ diyorsunuz. Belki de istifa etmeyi düşündünüz hatta belki de gece bu olayın vicdani yüküyle uykunuz bile kaçıyor. Ancak iktidar yöneticileri sadece siyasi sorumluluklarını üstlerinden atmak için istifa etmemiz yönünde baskı yapıyorsa tekrar hatırlatmak istiyorum; istifa kişisel bir karardır ve erdemli kişilere aittir. Şu an bulunduğunuz konum size bu kadar olaya rağmen tam da bu bebeklerin katillerinin yargılanmaya başladığı gün bütçe sunumu yaptırıyor. Ancak bilin ki sizden önce de bu sunumu yapanlar oldu sizden sonra da olacak. Biz şunu da çok iyi biliyoruz. Bu işin asıl sorumlusu siz değil sizi de kurduğu bu sistemin başına getiren ve ülkeyi yönettiği 22 yılda ranta teslim eden Recep Tayyip Erdoğan’dır. Biz, bir olayın sizin bütün ayıplarınızı kapatmasını istemiyoruz çünkü sizin tek suçunuz tek ihmaliniz bu değil ki. Ülkede bebek ölüm hızı binde 10’a yükseldi. Bütün sağlık sistemlerini patronların eline teslim edip masum bebekleri de onların olmayan insafına bıraktınız."

"Sağlık hizmetlerine değil müttehitlere para aktardınız"

CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi ise şunları söyledi:

"En temel insan hakkı olan sağlığa eşirim hakkının kısıtlandığı bir bütçeyi görüşüyoruz. Resmi enflasyon yüzde 70, gerçek enflasyon en az iki katıyken Sağlık Bakanlığımızın 2025 bütçesindeki artış sadece ve sadece yüzde 39. Bu bütçenin vatandaşlarımızın derdine derman olmayacağı açıktır. Kamucu sağlığın yok edildiği, kar hırsı için günahsız bebeklerin öldürüldüğü, yönetmeliklerle hekimlerin cezalandırıldığı, OECD ülkeleri arasında en az sağlık harcamasını yapan, Şehir Hastaneleri bakanlığına dönüşen bir Sağlık Bakanlığı Bütçesini değerlendiriyoruz. Bırakın demokratik ülkeleri, Afrika’daki devletlerde bile yeni doğan bebeklerin hastanelerde ölüme terkedilmesi, bunu denetlemekle görevlilerin işlerini yapmaması sadece bakanın değil hükümetin istifasına neden olur ama ülkemizi muz cumhuriyeti haline getiren AKP de yüzü kızaran bir tane yönetici göremiyoruz.

Sağlıkta dönüşüm diye çıktığınız yolda reform dediğiniz düzenlemelerle her şeyi özelleştirdiniz. Sağlık hizmetlerini piyasanın eline devrettiniz. Günahsız bebeklerimizin yeni doğanlarda ölüme terk ettiniz. Devlet hastanelerinde randevu bulamayan halkımızı, özel hastanelere mahkum ettiniz. 'Serbest piyasa için rekabetçi sağlık' dediğiniz bu muydu? Son 3 yılda özel hastanelere SGK üzerinden 69 milyar 474 milyon lira aktardınız. 2024’ün sadece ilk 6 ayında ise özel hastanelere akıttığınız para 27 milyar 257 milyon lira oldu. İlk sekiz ayda 18 şehir hastanesine de  68 milyar 89 milyon 632 bin 304 TL verdiniz. 2021 yılından beri şehir hastanelerine peşkeş çekilen toplam tutar 152 milyar 530 milyon lira oldu. Sağlıkçılara, hekimlere, koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerine, devletin kendi hastanelerine değil müttehitlere para aktardınız."

"Hasta bir toplum ve verimsiz kullanılan bir Sağlık Bakanlığı"

CHP Ankara Milletvekili Aylin Yaman ise şunları söyledi:

"Yılda 11.4 kez sağlık kurumlarına gidişin 4.9'u birinci basamağa gerçekleşiyor. 2025 için bir hedef belirlenmiş ve 5.1 olarak hedeflenmiş. Eğer hastaları birinci basamağa yönlendirmek istiyorsanız bu anlaşılabilir bir şey. Fakat baktığımızda birinci basamakta altyapı olarak bunu karşılayabilecek miyiz? 

Son üç yılda tansiyon, kan şekeri ölçümü, kolestrol ölçümü daha az yapılmış. 15 yaş üstü kadınların yüzde 65'i hiç mamografi ve smear yaptırmamış. Kişi başı 0.62 kez diş hekimine gidiliyor. Bununla ilgili bir hedefiniz var mı? Birinci basamağa ayrılan bütçeyle bunları yapmak mümkün değil. Gurur duyduğunuz MHRS sistemiyle şu an sadece hastaların yüzde 50'si gidebiliyor kalan yarısı acil servis üzerinden ya da eş dost ile muayene oluyor. Sizce bu sistem çalışıyor mu? Acili poliklinik olarak kullanan hasta sayısını da hesaplamalısınız. Bu verimsizlikle inme vakası son 15 yılda yüzde 73 artmış, akciğer kanseri yüzde 120, meme kanseri yüzde 164 artmış. Hasta bir toplum ve verimsiz kullanılan bir Sağlık Bakanlığı ile karşı karşıyayız."