TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu... Berdan Öztürk: Filistin için gözyaşı dökerken cebinize savaş için gönderilen petrolden dolar kazanmanın etik açıklaması olamaz

TAKİP ET

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Berdan Öztürk, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Dışişleri Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçe görüşmelerinde, AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin'in Azerbaycan petrolünün Bakü-Ceyhan Boru Hattı üzerinden sattığı petrolden varil başına 1,27 dolar Türkiye'nin para kazandığına ilişkin açıklamasını hatırlatarak, 'Bu petrolün İsrail'e gitmediğini iddia etse de gerçeklerin öyle olmadığını sadece biz değil, AKP seçmeni de artık biliyor. Bir yandan Filistin için gözyaşı dökerken diğer taraftan cebinize bu savaş için gönderilen petrolden dolar kazanmanın hiçbir etik açıklaması olamaz' dedi.

(TBMM) - DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Berdan Öztürk, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Dışişleri Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçe görüşmelerinde, AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in Azerbaycan petrolünün Bakü-Ceyhan Boru Hattı üzerinden sattığı petrolden varil başına 1,27 dolar Türkiye’nin para kazandığına ilişkin açıklamasını hatırlatarak, “Bu petrolün İsrail’e gitmediğini iddia etse de gerçeklerin öyle olmadığını sadece biz değil, AKP seçmeni de artık biliyor. Bir yandan Filistin için gözyaşı dökerken diğer taraftan cebinize bu savaş için gönderilen petrolden dolar kazanmanın hiçbir etik açıklaması olamaz” dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği (AB) Başkanlığı, Türk Akreditasyon Kurumu’nun 2025 yılı bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporları ile AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı Sayıştay raporu görüşmeleri başladı. DEM Parti grubu adına Diyarbakır Milletvekilleri Berdan Öztürk ile Ceylan Akça söz aldı. Öztürk, konuşmasında şunları kaydetti:

“Son dönemde, iktidar partisinin ortağı MHP’nin Genel Başkanı’nın dile getirdiği umut hakkının uygulanmaması da AİHM tarafından bir işkence türü olarak ifade edilmiş ve bir hak ihlali olarak karara bağlanmıştır. AİHM kararlarının Anayasa’nın 90’ıncı maddesi gereği bağlayıcı olduğunu da hatırlatmakta fayda görüyorum. Bildiğiniz gibi AİHM’in umut hakkı kararı doğrudan sayın Abdullah Öcalan’a yönelik emsal bir karardır. Türkiye’nin taraf olduğu AİHM’in umut hakkı kararına rağmen uzun süredir bu kararın gereğinin yerine getirilmemesi hukukun üstünlüğü ilkesinin ayaklar altına alınması demektir.

“Kürt meselesine yaklaşımınız Türkiye halklarına ağır maliyetlere sebep oluyor”

Ne yazık ki, umut hakkı başta olmak üzere, Demirtaş, Yüksekdağ ve Kavala kararlarının uygulanmaması Türkiye’nin kurucu üyesi olduğu Avrupa Konseyi’nden dışlanması noktasına ulaşmıştır. Sadece bu somut örnekten de görüldüğü gibi, Kürt meselesine yaklaşımınız doğrudan bütün Türkiye halklarına ağır maliyetlere sebep olmaktadır. Başta 'Umut Hakkı' olmak üzere bütün AİHM kararlarının uygulanmasının hükümetin, yasamanın ve yargı kurumlarının başlıca sorumluluğu olduğu gibi siyaseten de demokrasiyi savunan herkesin kazandığı ve gerçek anlamda bir normalleşme sürecinin zemininin oluşacağına inanıyoruz.

Son seçimde hem DEM Parti hem de CHP belediyelerine kayyım atamalarının temelsiz gerekçelerini ne içeride ne de dışarıda rantçı-yandaş sermaye dışında kimseye inandıramazsınız. Bu söylediklerim çarpıtma veya hamaset değil;  Avrupa Parlamentosu ve AB komisyonu raporları, AKPM’nin Türkiye ile ilgili kararlarında da somut bir şekilde görebilirsiniz.  

''Ne Hamas’ın karşısına İsrail’i, ne de İsrail’in karşısına Hamas’ı koymak zorundayız''

DEM Parti’nin Filistin sorununa yönelik yaklaşımı bugün iktidar partisi dahil bütün partilerden farklı, dar çıkar ve kaygılarından uzaktır. Biz, Filistin sorununun çözümünde ne Hamas’ın karşısına İsrail’i, ne de İsrail’in karşısına Hamas’ı koymak zorunda değiliz. Siyasetimizi bunlara göre de belirlemiyoruz. Bizler Filistin halkının soykırıma uğramadığı koşulların oluşturulduğu özgür ve eşit bir şekilde yaşamasını istiyoruz.

AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, geçtiğimiz hafta Azerbaycan petrolünün Bakü-Ceyhan Boru Hattı üzerinden sattığı petrolden varil başına 1,27 dolar Türkiye’nin para kazandığını söyledi. Bu petrolün İsrail’e gitmediğini iddia etse de gerçeklerin öyle olmadığını sadece biz değil, AKP seçmeni de artık biliyor. Bir yandan Filistin için gözyaşı dökerken diğer taraftan cebinize bu savaş için gönderilen petrolden dolar kazanmanın hiçbir etik açıklaması olamaz. Bu anlaşmanın AKP hükümetinden önce imzalandığını söyleyerek sorumluluktan kaçıyorsunuz. Anlaşmayı iptal etmek için ya da askıya almak için elinizden tutan mı var?''