TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu... Ağbaba: ''İletişim Başkanı nerede, Diyanet İşleri Başkanı nerede diye sordum, troll saldırısı başladı"

TAKİP ET

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Cumhurbaşkanlığı bütçe görüşmeleri devam ediyor. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, 'İletişim Başkanı nerede, Diyanet İşleri Başkanı nerede diye sordum . O soruyu sorduktan yaklaşık on - on beş dakika sonra bir büyük saldırı başladı. Aynı tweetler atıldı. İletişim Başkanlığı... İletişim Başkanlığı demek doğru değil, troll başkanlığı benimle ilgili binlerce tweet atmış. İçeriğinde de bir tane dolu bir şey olsa. Ben bunlardan korkmam. Devletin vergisiyle kurulan troll başkanlığı, trollük yapıyor' dedi.

(TBMM) -  TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Cumhurbaşkanlığı bütçe görüşmeleri devam ediyor. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, “İletişim Başkanı nerede, Diyanet İşleri Başkanı nerede diye sordum . O soruyu sorduktan yaklaşık on - on beş dakika sonra bir büyük saldırı başladı. Aynı tweetler atıldı. İletişim Başkanlığı... İletişim Başkanlığı demek doğru değil, troll başkanlığı benimle ilgili binlerce tweet atmış. İçeriğinde de bir tane dolu bir şey olsa. Ben bunlardan korkmam. Devletin vergisiyle kurulan troll başkanlığı, trollük yapıyor” dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Komisyon Başkanı AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş'un başkanlığında toplandı. Komisyon'da, Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kuruluşların 2025 yılı bütçesi görüşülüyor. Komisyon’da konuşan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, şunları söyledi:

''Sabah söz alarak İletişim Başkanı nerede, Diyanet İşleri Başkanı nerede diye sordum. O soruyu sorduktan yaklaşık on - on beş dakika sonra bir büyük saldırı başladı. Aynı tweetler atıldı. İletişim Başkanlığı... İletişim Başkanlığı demek doğru değil, troll başkanlığı benimle ilgili binlerce tweet atmış. İçeriğinde de bir tane dolu bir şey olsa. Ben bunlardan korkmam. Trollerden korkan troller gibi olsun. Bir kelime eksik söylersem, bir milim eğilirsem namussuzum. Hiç kimseye ben teslim olmam. Devletin vergisiyle kurulan troll başkanlığı, trollük yapıyor.

''Deprem bölgesi mücbir sebebin uzatılmasını istiyor’’

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız Malatya’yı çok iyi biliyor. Kendisi de hemşehrimiz. Mücbir sebep diye sadece Malatya’nın değil bütün deprem bölgesinin problemi var. Maalesef yarın bitiyor. İnşaatlar devam ediyor. Hayat normale dönmüş değil. Hatırlarsanız Van’da beş yıl mücbir sebep ilan edildi. Depremin yaraları hala sarılmış değil. Esnaf konteynerde hizmet vermeye çalışıyor. Bölgenin bütün odaları bas bas bağırıyor. ‘Lütfen mücbir sebebi uzatın’ diyor. Bu konunun bir daha değerlendirilmesini istiyoruz.

“Dünyadaki en yoksul ülkeler ya tek adam sistemiyle yönetiliyor ya da bu benzer rejimlerle yönetiliyor”

Az önce AK Partili İsmail Güneş konuşurken ‘Koalisyonlar tehlikeli, koalisyonlar yok’ dedi. Bu sistemle koalisyon eskiden seçimden sonra kuruluyordu. Şimdi MHP ile koalisyonsunuz. Büyük Birlik Partisi ile koalisyonsunuz ya da Yeniden Refah Partisi ile koalisyon kurdunuz seçimden önce. En büyük fikir ideologunuz Doğu Perinçek ile ittifaksınız. HÜDA-PAR’ı unuttuk. Gaffar Okkan’dan dolayı hatırlarsınız. Onlara bir bakın. Biz bu sistem gelirken, eleştirimiz şuydu; Başında kim olursa olsun, bu sistemin Türkiye’yi refaha ulaştırması mümkün değildi diyorduk. Bu iddiamızda yanılmadığımızı gördük. Tek adamlıkla ya da bu tür başkanlık sistemiyle yönetilen ülkelerin zenginleşmediğini görürsünüz. Dünyadaki en yoksul ülkeler ya tek adam sistemiyle yönetiliyor ya da bu benzer rejimlerle yönetiliyor. Bu sistem başında kim olursa olsun, ülkeyi büyütmesi mümkün görünmüyor. Sayın Erdoğan, ‘verin yetkiyi, görün etkiyi’ diyordu. Hakikaten doğru söylüyormuş. 24 Haziran 2018’de çeyrek altın 315 lira iken, 28 Mayıs seçimlerinde 2 bin 808 lira, bugün ise 4 bin 988 lira. Dolar o tarihte 4.6 lirayken, bugün 34.6 lira. 2018’de faiz oranı 17,75 iken bugün faiz oranı yüzde 50.

''Birisine ‘katil’ deniliyor, ertesi gün havalimanında karşılanıyor”

Kur Korumalı Mevduat Sistemi geldi ülkenin başına bela oldu. Sonra Mehmet Şimşek bakan oldu tekrar. Rasyonel ekonomiye geçildi. Ya da S-400’lerin alınması Türkiye’nin başına bela oldu. Türkiye’de birçok özel kuruluş, F-35’den dolayı fabrikalar açtı. Onların hepsi iptal edilen anlaşmalar dolayısıyla kapanmak zorunda kaldı. Ya da düşürülen Rus uçağı... O da Türkiye’nin başına bela açtı. Ya da dış ilişkiler. Birisine ‘katil’ deniliyor, ertesi gün havalimanında karşılanıyor.”