TBMM Genel Kurulu'nda tartışma... Gülistan Kılıç Koçyiğit'ten AK Parti'ye: "Kadın meselesinde bile olayı teröre bağlayacak kadar lügatı kıt, aklı kıt bir siyasi partisiniz"
TBMM Genel Kurulu'nda DEM Parti'nin kadına yönelik şiddetin araştırılması önergesinde tartışma yaşandı. AK Parti Erzurum Milletvekili Fatma Öncü'nün Diyarbakır annelerinin fotoğraflarını göstererek, "Hanginiz kadın olarak o kadınların ellerini tuttunuz. 11 yaşındaki kız çocuklarını dağa kaldırıyorsunuz sonra da kadına yönelik şiddetten bahsediyorsunuz" sözleri üzerine DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, "Kadın meselesinde bile olayı teröre bağlayacak kadar lügatı kıt, aklı kıt bir siyasi partisiniz. Eğer ki siz Diyarbakır'daki annelerin de, ağlayan Kürt annelerinin de, ağlayan asker annelerinin de gözyaşlarının dinmesini istiyorsanız buyrun çözüm formülünüzü ortaya koyun" ifadelerini kullandı.
(TBMM) - TBMM Genel Kurulu'nda DEM Parti'nin kadına yönelik şiddetin araştırılması önergesinde tartışma yaşandı. AK Parti Erzurum Milletvekili Fatma Öncü'nün Diyarbakır annelerinin fotoğraflarını göstererek, "Hanginiz kadın olarak o kadınların ellerini tuttunuz. 11 yaşındaki kız çocuklarını dağa kaldırıyorsunuz sonra da kadına yönelik şiddetten bahsediyorsunuz" sözleri üzerine DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, "Kadın meselesinde bile olayı teröre bağlayacak kadar lügatı kıt, aklı kıt bir siyasi partisiniz. Eğer ki siz Diyarbakır'daki annelerin de ağlayan Kürt annelerinin de ağlayan asker annelerinin de gözyaşlarının dinmesini istiyorsanız buyrun çözüm formülünüzü ortaya koyun" ifadelerini kullandı.
TBMM Genel Kurulu'nda DEM Parti'nin kadına yönelik şiddetin araştırılması önergesi AKP- MHP oylarıyla reddedildi. Önergenin gerekçesini açıklayan DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Halide Türkoğlu, şunları söyledi.
"Kadınların yaşadığı şiddet bugün iktidarın caydırıcı cezalar vermeyişinden, var olanların da etkin uygulanmamasından kaynaklı cezasızlık politikalarıyla derinleşerek artıyor. Kadınlar ekonomik şiddetin en derinini yaşıyor. Bu ülkede her on kadından sadece üçü çalışma hayatında yer alırken diğer yedi kadın yaşamını erkeğe bağımlı olarak her türlü şiddete uğrayarak sürdürüyor. Bu iktidarın kadın yoksulluğunu gidermeye yönelik zerre samimiyeti varsa elektrik desteği, doğal gaz desteği yapıldı demekten vazgeçsin. Deprem bölgesinde yoksulluk sarmalında yaşayan kadınların sesini duyuyor mu iktidar?
Sadece erkek şiddeti değil bu aynı zamanda devlet şiddetidir. Bu ülkenin yargısı da adaleti de erkek egemenliğini, cinsiyetçiliğini teminat altına almaktadır. 9 Kasım'da bir fail cezaevinden izinli çıkıyor gelip evli olduğu kadını katlediyor. Bunun gibi yüzlerce olay anlatabiliriz. Dün çok vahim bir olay oldu. Bu ülkenin İçişleri Bakanı bir itirafta bulundu ve şunu söyledi, koruma kararı olan 32 kadın katlediliyor kendisi 'Ben aslında uyardım, kadınlar kapıyı açmamış olsaydı katledilmezdi' diyor. Şunu demiyor, 'Devlet korumadı' demiyor. Katledilen kadınlardan fail kadar bu bakan da sorumludur. Katiller kadının kapısına giderken siz neredesiniz? Ben söyleyeyim; katilin arkasındasınız."
"Kadınlarımız kendilerini en çok güvende hissedecekleri aile ortamında ölüyor"
Gelecek Partisi Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun şunları söyledi:
"Ekim ayında 48 kadın cinayete kurban gitmiş, 23 kadının ise ölümü şüpheli. Bu 48 kadın, hala evli olunan koca, eski koca, baba, kardeş, oğul gibi aile içerisinde işlenen cinayetler. Demek ki kadınlarımız kendilerini en çok güvende hissedecekleri aile ortamında bir güvensizlikle yaşıyor. Türkiye'de bir tür cezasızlaştırma politikası var. Cezalar caydırıcı değil. Anayasa Mahkemesi 15 Kasım'da yayınlanan kararında, 'eğer ceza sürecinde tanıkları dinleyen, delilleri değerlendiren, sanığı dinleyen ve gözlemleyen mahkeme heyeti karar safhasında değiştirilirse bu adil yargınlanma hakkının ihlalidir' diyor. Bu şekilde adil yargılanma teminat altına alınmış olacak."
CHP Tekirdağ Milletvekili Nurten Yontar ise şunları söyledi:
"Kafamızı çevirdiğimiz her yerde şiddet var; kadına, çocuğa, sağlık çalışanlarına, öğretmene, hayvana... 2024 yılının ilk 10 ayında 343 kadın erkekler tarafından öldürüldü, 207 kadının ölümü ise şüpheli. Cumhur İttifakı vekilleri; bu kadınları sayı olarak görmeyin. Bu kadınlardan biri sizin de yakınınız olabilir. Adil yargılama yapılmayıp, şüpheli, sanık ve katiller ağır ceza almadıkça şiddet boyut değiştirerek devam edecektir. Kadına ve çocuğa şiddet uygulayanlar cezasızlıkla ödüllendiriliyorlar."
"Önerge şiddeti tek bir cinsiyet üzerinde tanımlamaya çalışıyor"
AK Parti Erzurum Milletvekili Fatma Öncü, şunları söyledi:
"Önerge şiddeti tek bir cinsiyet üzerinde tanımlamaya çalışıyor. Şiddet, toplumda sosyolojik bir olgudur. Biz de bu doğrultuda 23 yıldır çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz. Mütemadiyen önergelerle kayyum konusunu gündeme getiriyorsunuz. Kayyumun atandığı yerlerde kadın sığınma merkezlerinin kapatıldığını iddia ediyorsunuz. Hangi kayyumun olduğu yerde kadın sığınma evi sorunu olmuş?"
Öncü, Diyarbakır annelerinin fotoğraflarını göstererek, "Hanginiz kadın olarak o kadınların ellerini tuttunuz. 11 yaşındaki kız çocuklarını dağa kaldırıyorsunuz sonra da kadına yönelik şiddetten bahsediyorsunuz" sözleri tartışmaya neden oldu.
"Lügatı kıt, aklı kıt bir siyasi partisiniz"
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, şunları söyledi:
"Bir kadın milletvekili adına çok talihsiz bir açıklama dinledik. Kadına yönelik şiddete dair en son söz söyleyecek grup sizsiniz. Kadına şiddet yüzde 1400 arttı. Sizin soyguncu, talancı kayyumlarınız ilk önce kadın sığınma evlerini kapattı. Siz alo şiddet hattını kapadınız, kadınların ölümüne göz yuman bir partisiniz. Barışa pusu kuran sizsiniz. Kürt sorunu üzerinden fotoğraf göstereceğinize insanların eşit, özgür, adil yaşayabileceği demokratik bir düzen için söz kurun. Kadın meselesinde bile olayı teröre bağlayacak kadar lügatı kıt, aklı kıt bir siyasi partisiniz.
Eğer ki siz Diyarbakır'daki annelerin de ağlayan Kürt annelerinin de ağlayan asker annelerinin de gözyaşlarının dinmesini istiyorsanız buyrun çözüm formülünüzü ortaya koyun."