TBMM Genel Kurulu... CHP'li Öztunç: "Görev için geldikleri illerde depremde ölen polis ve jandarmalar da şehit sayılmalı"

TAKİP ET

TBMM Genel Kurulu'nda ateşli silahlara ve yetkisiz çakar kullanımına ilişkin ceza hükümleri ile iç güvenlik alanında düzenlemeler içeren kanun teklifinin ikinci bölümü üzerine konuşmalar devam ediyor. CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, "Bu kanunda eksikler var. Kahramanmaraş depreminde 219 Emniyet Genel Müdürlüğü personeli, 66 da Jandarma Genel Komutanlığı personeli rahmetli oldu. Görev sırasında değil, depremde öldüler. Bu insanlar Erzurum'dan, Tekirdağ'dan, Adana'dan deprem bölgesine tatil için gelmedi. Görev için gelen bu insanların şehit kabul edilmesi gerekmiyor mu? Devlet için oradaydı arkasında karısını, çocuğunu bıraktı" diye konuştu.

(TBMM) - TBMM Genel Kurulu'nda ateşli silahlara ve yetkisiz çakar kullanımına ilişkin ceza hükümleri ile iç güvenlik alanında düzenlemeler içeren kanun teklifinin ikinci bölümü üzerine konuşmalar devam ediyor. CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, "Bu kanunda eksikler var. Kahramanmaraş depreminde 219 Emniyet Genel Müdürlüğü personeli, 66 da Jandarma Genel Komutanlığı personeli rahmetli oldu. Görev sırasında değil, depremde öldüler. Bu insanlar Erzurum'dan, Tekirdağ'dan, Adana'dan deprem bölgesine tatil için gelmedi. Görev için gelen bu insanların şehit kabul edilmesi gerekmiyor mu? Devlet için oradaydı, arkasında karısını, çocuğunu bıraktı" diye konuştu.

Ateşli silahlar ve yetkisiz çakar kullanımına ilişkin ceza hükümleri ile iç güvenlik alanında düzenlemeler içeren 46 maddelik Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin ikinci bölümü üzerine görüşmeler devam ediyor. 

"İktidarda siz olduğunuza göre bu kamu düzenini kim bozdu?

Saadet- Gelecek Grup Başkanı Selçuk Özdağ, Genel Kurul'da yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"Bu kanun teklifinin gerekçesinde 'bozulan kamu düzeninin yeniden tesis edilmesinden' bahsediliyor. Merak ettiğim bir konu var; uzun yıllardır iktidarda siz olduğunuza göre bu kamu düzenini kim bozdu acaba? Kurumların içini boşaltan, liyakatsizliği getiren, eş, dost, akraba ile bu düzenden pay dağıtan, ülke kaynaklarını hiç eden, mülakatlarda hak yiyen, yoksulu daha yoksul yaparken zengini semirten uzaylıların hükümeti mi? Her getirdiğiniz düzenleme ile meseleyi çözmek yerine içinden çıkılmaz bir hale getiren kimler acaba? Ülkeyi sığınmacı ve kaçakçılarla doldurup demografimizi bozan ufolular mı?

Bekçilerin durumunu içeren düzenlemeye gelirsek bununla ilgili daha önce çıkardığınız bir kanun da Anayasa Mahkemesi'nden dönmüştü. Tekrar bununla ilgili bir düzenleme yapıyorsunuz geri çekileceğini söylüyorsunuz. Bu kanun maddesi doğru değilse neden yazdınız buraya? Neden komisyona getirdiniz? Sizi denetleyen iki yer var, muhalefet ve Anayasa Mahkemesi. Anayasa Mahkemesi'ne duyduğunuz nefret bundan. Kel Hasan'ı, Hasan Kel diyerek geri getiriyorsunuz. Millet iradesine saygı duyun."

"Önümüzdeki kanunu okuduğunuzu sanmıyorum"

İYİ Parti Antalya Milletvekili Uğur Poyraz da şöyle konuştu:

"Önümüzdeki kanunu okuduğunuzu, okuduysanız da dertlendiğinizi sanmıyorum. Devlet aklından ve ahlakından arındırılmış, kavramların ve kurumların içini boşaltan, kurum kültürünü yok eden bir örnek daha. Metni okuyunca devlete kaymakam ve vali değil iktidara paralel il, ilçe başkanının öncelendiğini ifade edebilirim. Partinizin il ve ilçe başkanlarını kaymakam, vali yapmaya o kadar alıştınız ki bu yüzden kanunun ilk bölümündeki maddeleri onayladınız, ikinci bölümü de bitse de gitsek diye oylayacaksınız. Bu duyarsızlığınızın sonucu ise milletin devletten umudunu kesmesiyle önümüze gelecek.  Kendinize şunu sorun elektrik mühendisinden kaymakam, vali olur mu? Kaymakam, validen de elektrik mühendisi olur mu? Valilik, kaymakamlık bir istihdam alanı mıdır? 

"Bu çatı altında kayyumla ilgili söylenmemiş söz kalmadı"

DEM Parti Şırnak Milletvekili Ayşegül Doğan ise şunları kaydetti:

"Bu çatı altında kayyumla ilgili söylenmemiş söz kalmadı. İçişleri Bakanı dün kayyumlar için 'şehir emirleri' diyor. Emin, güvenilir kişi demek. Halk adına şehirde olan biri, şehrin istemediği biri, halkın gönül vermediği biri. Halk oylarıyla seçilmiş birinin yerine atanamaz, oturtulamaz. Şehrin emini olamaz. En yüksek oylarla seçilmiş bir belediye eş başkanının yerine kayyum atayıp bu şehrin güven duyduğu kişi derseniz trajikomik dahi olamaz. 

Milli irade diyerek iktidara gelip darbe yaparak tarihe geçmek ne yazık ki bu iktidara nasip oldu. Darbeci zihniyetle yüzleşeceğiz derken bir rejime dönüştürülmek istenen sistemle karşı karşıya kaldık. Esenyurt'a da kayyum atayarak bir Kürt, Türkiye'nin en büyük ilçesini yönetemez dediniz aslında. Kürtlere 'gelin siyaset yapın' diyorsunuz öte yandan hapishaneler dolu, seçilmişler içeride. Siyaset nasıl yapılacak? Demokratik siyaset kanalları nasıl açılacak? Tam süreç bir noktaya geldi, bu tartışmaların önemine dair tespitler yaptık, kamuoyu dikkat kesilmeye başladı yeniden başa döndük. Beklenti Sayın Öcalan'a giden yolların açılması, tecridin kaldırılmasıydı. Bunlar hiç olmamış gibi günlerdir kayyum konuşuyoruz. Tarihsel sorumluluğumuz bu mu?"

"İçerisine ne bulurlarsa atmışlar 'al sana kanun' demişler"

CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç da  şöyle konuştu:

"Yine bir torba kanun geldi, çorba kanun. İçerisine ne bulurlarsa atmışlar, 'al sana kanun' demişler. Dünyada bu kadar çok yasa çıkartan devlet yoktur, adeta kanun makinasına dönmüş durumdayız. Bugün çıkarttığımız kanun iki yıl sonra değişiyor çünkü tartışmıyoruz. Bir kanun teklifi geliyor bir günde komisyondan geçiyor, üç günde Genel Kurul'dan geçiyor. Üç gün konuşacağımıza 33 gün konuşalım, yaptığımız kanun yıllarca değişmesin. Bu kanunda eksikler var. Kahramanmaraş depreminde 219 emniyet genel müdürlüğü personeli, 66 da jandarma genel komutanlığı personeli rahmetli oldu. Görev sırasında değil, depremde öldüler. Bu insanlar Erzurum'dan, Tekirdağ'dan, Adana'dan deprem bölgesine tatil için gelmedi. Görev için gelen bu insanların şehit kabul edilmesi gerekmiyor mu? Devlet için oradaydı arkasında karısını, çocuğunu bıraktı.

Bir adaletsizlik de Silahlı Kuvvetler'de oluyor. Başarılı kadın teğmenler 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' demiş, kılıç atmış, disipline verilmiş. 'Bu yüzden vermedik, emre itaatsizlikten verildi' deniyor. Bu çocukların disiplin notu 10. Bu çocuklar 'Recep Tayyip Erdoğan'ın askeriyiz' deselerdi bunu yaşamayacaklardı çünkü Mustafa Kemal'e karşı alerjiniz var."