Saadet Partisi Ortahisar ilçe örgütünden AK Parti iktidarının ekonomi politikalarını yazar kasa kırarak protesto etti
Saadet Partisi Ortahisar İlçe Başkanlığı, AK Parti hükümetinin ekonomik politikalarını yazar kasa protesto etti. İlçe Başkanı Burak Turhan, "Artık maaşlar değil, borçlar konuşuluyor. Tencerelerde aş değil, haykırışlar kaynıyor. Asgari ücretlinin maaşı daha cebine girmeden yok oluyor. Emeklinin üç kuruşu, en temel ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor. Gençlerimiz iş bulamıyor, ev kuramıyor, geleceğini bu topraklarda göremiyor" dedi.
Haber: Gençağa Karafazlı
(TRABZON) - Saadet Partisi Ortahisar İlçe Başkanlığı, AK Parti hükümetinin ekonomik politikalarını yazar kasa protesto etti. İlçe Başkanı Burak Turhan, "Artık maaşlar değil, borçlar konuşuluyor. Tencerelerde aş değil, haykırışlar kaynıyor. Asgari ücretlinin maaşı daha cebine girmeden yok oluyor. Emeklinin üç kuruşu, en temel ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor. Gençlerimiz iş bulamıyor, ev kuramıyor, geleceğini bu topraklarda göremiyor" dedi
Saadet Partisi Ortahisar İlçe Başkanlığı, AK Parti hükümetinin ekonomik politikalarını yazar kasa fırlatarak ve fiyatların yer aldığı çeşitli dövizler açarak protesto etti. Trabzon Uzun sokakta toplanan Saadet Partililer, ''enflasyon çıldırtıyor'' pankartı açarak el arabalarında mutfak tüpü ve kömür torbası taşıyarak basın açıklamasının yapılacağı parka yürüdü. Burada açıklama yapan Saadet Partisi Ortahisar İlçe Başkanı Burak Turhan, şöyle konuştu:
"Halkın kemerini sıkmaktan öteye geçemeyen şimşek gibi vergi uygulamaları, Saray saltanatları, kral sofraları, kemer sıkma politikaları yalnızca cebimizi değil, umutlarımızı da çaldı. Resmi rakamlar dahi saklayamıyor; enflasyon yüzde 70’leri aşmış durumda ama gelin, bu rakamlara takılmayalım çünkü çarşıda, pazarda, evde gerçek enflasyonun ateşi yüzde 70 değil, yüzde 100'ü çoktan geçmiştir. Bir kilo et almak artık bir hayal; bir litre süt almak dahi lüks. Vatandaşlarımız, bir somun ekmek için bile kara kara düşünmek zorunda kalıyor ama iktidarın aklı fikri hâlâ rant düzeninde, göstermelik ucuz marketlerde ve çarpık üretim politikalarında. Halkın derdi karnını doyurmakken, onların derdi yandaşlarını doyurmak. Artık maaşlar değil, borçlar konuşuluyor. Tencerelerde aş değil, haykırışlar kaynıyor. Asgari ücretlinin maaşı daha cebine girmeden yok oluyor. Emeklinin üç kuruşu, en temel ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor. Gençlerimiz iş bulamıyor, ev kuramıyor, geleceğini bu topraklarda göremiyor. Kendi gençlerimizi işsiz ilan ederken, kendi çocuklarını yurtdışında zevk ve sefa içinde büyütenlere buradan soruyoruz; halkın bu feryadı size yabancı mı? Yoksa bu ülkenin gerçeklerinden kaçacak kadar kör mü oldunuz? Bugün Türkiye’nin her sokağında aynı fotoğrafla karşılaşıyoruz; çocuklarına bir dilim ekmek bulamayan annelerin gözyaşı, ay sonunu getiremeyen babaların tükenmişliği, gençlerin umutsuz yüzleri. İşsizlik, geçim sıkıntısı ve enflasyon, halkımızın üzerine bir kâbus gibi çökmüş durumda.
"Haramla saltanat sürenler unutmayın; zulmünüzde boğulacaksınız"
Eğitimli gençlerimiz umutlarını bu ülkede tüketiyor. Yurt dışında bir gelecek aramak, bu topraklardan kaçışın adı olmuş. Giden gidiyor, kalan ise borç ve yokluk içinde günü kurtarmaya çalışıyor. Milletimiz her geçen gün biraz daha yoksullaşırken, bu ülkeyi yönetenler saraylarında kendilerini izole etmiş durumda. Sokakta açlık var, evlerde karanlık var, ama onların dünyasında yalnızca koltuklarının derdi var. Buradan halkımıza söz veriyoruz; Saadet Partisi olarak bu karanlık tabloyu değiştirmek, milletimizin refahını ve huzurunu yeniden inşa etmek için mücadele edeceğiz. Adil bir düzen ve üretimi önceleyen bir ekonomi modeli ile halkımızın hakkını koruyacak, emeğin karşılığını verecek bir Türkiye’yi hep birlikte kuracağız. Bizim derdimiz koltuk değil; halkın sofrasıdır, gençlerin geleceğidir, çocukların tebessümüdür. "