Özçağdaş: "Tarikat ve cemaatlerin açtığı okullar denetlemezken, belediyelerin açtığı kreşlerle ne derdiniz var?"

TAKİP ET

CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, "Tarikat ve cemaatlerin açtığı kontrolsüz okulları denetlemezken, kontrol etmezken Türkiye Cumhuriyeti Devleti belediyelerinin yoksul kesimler için açmış olduğu kreşlerle ne derdiniz var?" diye sordu.

(ANKARA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, "Tarikat ve cemaatlerin açtığı kontrolsüz okulları denetlemezken, kontrol etmezken Türkiye Cumhuriyeti Devleti belediyelerinin yoksul kesimler için açmış olduğu kreşlerle ne derdiniz var? Türkiye'de öğretmenleri yoksulluk sınırının altında maaşlara mahkum eden, bir milyon öğretmeni atanamayan öğretmen haline getiren, 20 bin öğretmeni mülakata alarak binlerce öğretmeni mülakat mağduru haline getirip Milli Eğitim Bakanlığı kapısında ağlatan, öğrencilere bir kap yemek, bir bardak su veremeyen, okulları temizleyemeyen bir Milli Eğitim Bakanı ancak böyle bir şekilde gündemi değiştiriyor olabilir" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, tartışmalara neden olan Bakanlığın belediyelere kreş yazısıyla ilgili konuştu.

Özçağdaş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları söyledi:

"Türkiye bir kez daha Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin tarafından oluşturulan suni bir gündemle karşı karşıya. Bakan Tekin 1 Kasım 2024 tarihinde göndermiş olduğu yazıyla 'Bakanlığımızca sahada yapılan incelemelerde belediyelere bağlı kreş adı altında açılan yerler olduğu tespit edilmiş olup...' diyerek, en sonunda 'yeni yerler açılmasının önüne geçilmesi ve mevcut yerler hakkında meskul hükümlere göre hareket edileceğinin ilgili belediyelere bildirilmesi hususunda bilgilerini ve gereğini arz ederim...' notu içeren bir bilgiyi paylaştı. Bu bilgi çerçevesinde 18 Kasım 2024 tarihinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı da bizzat Cumhuriyet Halk Partili belediyeler tarafından açılan kreşleri hedef alarak bu yazıyı gönderdi.

'iktidarınız tarafından açılmayan kreşlerin açılmasıyla ne sorununuz var?'

Şimdi burada sormak lazım; yoksul halk kesimlerinin ve büyük kentlerde çalışmak zorunda kalan annelerin ve iktidarınız tarafından açılmayan kreşlerin açılmasıyla ne sorununuz var? Neden bunlara karşı çıkmış? Bu kreşler 2019 yılından bu yana Türkiye'nin dört bir yanında açıldılar. CHP'li belediyeler tarafından açılanların sayısı 653. AKP'li belediye başkan adayları 31 Mart'ta Türkiye'nin dört bir yanında bu kreşlerden açacaklarını vaat ettiler. Şimdi bu kreşleri kapatmaya çalışıyorsunuz. Aynı zamanda kamuoyunu yanlış bilgilendirerek, 'derdimiz kreşler değil, anaokulları ve ana sınıfları' diyorsunuz. Sayın Genel Başkanımızı okuduğunu anlamamakla suçlayan Bakanın yazdığının farkında olmadığını kesinlikle zannetmiyorum.

'Amaç politik bir hamle yapmak'

Sayın Yusuf Tekin bu hizmetlerin hangi toplum kesimleri için ne kadar önemli olduğunun farkında. Amaç politik bir hamle yapmak. CHP'li belediyelerin verdiği bu hizmetleri engellemek. Burada tabii sorulması gereken başka sorular var. Defalarca parti programınızda belirtmenize rağmen beş yaşı neden zorunlu ekip kapsamına almadınız? Okul öncesinde okullaşma oranını yüzde doksanların üzerine üç beş yaş grubunda dahil çıkaracağınızı söylemenize rağmen neden başaramadınız? Bunu başarabilmek için gerekli okulları neden açamadınız? Bir önceki Bakan Mahmut Özer tarafından okul önceliği öğrencilerine verilen yemekleri neden kaldırdınız? Okul öncesi ücretsizken, onu neden ücretsiz hale getirdiniz?

'Okulları temizleyemeyen Milli Eğitim Bakanı ancak böyle gündemi değiştiriyor'

Tarikat ve cemaatlerin açtığı kontrolsüz okulları dert etmezken, kontrol etmezken Türkiye Cumhuriyeti Devleti belediyelerinin bu yoksul kesimler için açmış olduğu kreşlerle ne derdiniz var? Türkiye'de öğretmenleri yoksulluk sınırının altında maaşlara mahkum eden, bir milyon öğretmeni atanamayan öğretmen haline getiren, 20 bin öğretmeni mülakata alarak binlerce öğretmeni mülakat mağduru haline getirip Milli Eğitim Bakanlığı kapısında ağlatan, öğrencilere bir kap yemek, bir bardak su veremeyen, okulları temizleyemeyen bir Milli Eğitim Bakanı ancak böyle bir şekilde gündemi değiştiriyor olabilir.

Milli Eğitim Bakanı'na daha önceki bir konuşmamda hem kel hem fodul demiştim. Yani hiçbir işe yaramayan ama yapılan işleri de engellemeye çalışan, beğenmeyen anlamda. Türkiye Cumhuriyeti'nin altmış yedinci Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin. Ondan önce de çeşitli başarıları olan, yeterince başarılı olmayan bakanlar oldu ama karşı siyasi partilere bu derece saygısızca, bu derece kaba, nobran ve gerçekleri eğip bükerek konuşan bir Milli Eğitim Bakanı olmadı. Sayın Bakan bilsin, başarısızlıklarıyla ilgili gerçekleri Türkiye ile paylaşmaya devam edeceğiz. Türkiye'nin iyi bir eğitime ihtiyacı var. Çünkü eğitim, Türkiye'nin beka sorunu."