İmamoğlu'ndan 'kreş' tepkisi: "Senin yazın var ya vız gelir, tırıs gider. Hadi gel de kapat"

TAKİP ET

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü'nün belediye kreşleriyle ilgili yazısına tepki gösterdi. İmamoğlu, "Sen kalkmışsın kreşleri kapatacağım diye yazı yolluyorsun. Senin yazın var ya vız gelir, tırıs gider. Hadi gel de kapat. Gel 150 tane kreşi kapat bakalım. Cesaretin varsa bekliyorum" dedi.

Haber: Oktay YILDIRIM-Kamera: Umut Emre GÖKBULUT

(İSTANBUL)- Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü'nün belediye kreşleriyle ilgili yazısına tepki gösterdi. İmamoğlu, "Sen kalkmışsın kreşleri kapatacağım diye yazı yolluyorsun. Senin yazın var ya vız gelir, tırıs gider. Hadi gel de kapat. Gel 150 tane kreşi kapat bakalım. Cesaretin varsa bekliyorum" dedi.

TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Eylem Planı’nı kamuoyu ile paylaştı. Konuşmasında, İBB ve diğer belediyelerin açtığı kreşlerle ilgili yazı nedeniyle Milli Eğitim Bakanlığı’na sert tepki gösteren İmamoğlu, şunları söyledi:

“Atatürk'e kadar dil uzatan, Milli Eğitim Bakanı, belediyelerimize bir yazı yolladı”

“Ben, bir konuyla ilgili biraz sizleri meşgul edeceğim. O da Türkiye'de milli eğitimle uzaktan yakından ilgisi olmayan, bana göre eğitimle ilgili başarısızlıklarını örtmek için, birkaç haftadır Türkiye’mizin geçmişine dil uzatan, laf söyleyerek insanları etkilemeye çalışan, kara cahil cümlelerle insanımıza ve geçmişimize hakaret eden, Atatürk'e kadar dil uzatan Milli Eğitim Bakanı, bediyelerimize bir yazı yolladı. Ve yazıda ne diyor biliyor musunuz? Bu Çocuk Etkinlik Merkezi dediğimiz kreşler var ya, ‘Belediyelerin kreş yaptıklarını tespit ettik. Belediyeler, derhal bu kreşleri kapatın’ diye bize yazı yazdı. Hani ben bunlara, Allah akıl versin diye dua ediyorum ya… Bakın; Mustafa Kemal Atatürk ne demiş biliyor musunuz? ‘Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlara karşı ihmal ve kusurun sonucudur’ demiş. Bu akıl da diyor ki bize, ‘Kadınları ve çocukları ihmal edin!’ Bakın, başka bir açıklaması yok bunun.”

“Bu akla, bu millet, önümüzdeki sandıkta, ‘Git kardeşim başımdan’ diyecek, ‘Git kardeşim başımdan’ diyecek”

“105 tane kreş açtık. Sıfırdı. Daha ilgincini söyleyeyim mi size? İstanbul'da, İzmir'de, Ankara'da belediye başkanlığına aday gösterilen adayları, kreş vaatlerinde bulundular. Daha dün, 8 ay önce. Şimdi adayları kreş vaadini niye gösterdiler? Çünkü, ben ne dedim hatırlıyor musunuz, ‘Bizim kreşlerimiz, sizin Kanal İstanbul'unuzu yendi, yendi. Bizim Kent Lokantalarımız, milletin vicdanıyla sizi altüst etti, yerle bir etti.’ Şimdi kalkıyorsunuz, bu yazıyla insanlara Milli Eğitim Bakanı olarak diyorsunuz ki, ‘Bu kreş işi belediyelerin değil, Milli Eğitim’in işi. Siz kreşlerinizi kapatın!’ Niye açmadınız? Niye açmadınız? Hangi yüzyıldayız? Kreş niye açmadınız? Bakın; bu var ya bu, akıl değil, bu akıl tutulması. Ne yapacağını şaşırmak. Bakın, size bir şey söyleyeyim sevgili hemşehrilerim: Şu anda açtığımız 105 kreşte kaç kişi çalışıyor biliyor musunuz? Bin 500 kişi çalışıyor. Bu bin 500 kişinin, görmemiş olan varsa davet ediyorum, lütfen en yakın kreşe bakın, bu çalışan bin 500 kişinin yüzde 97’si kadın. Sen diyorsun ki, ‘Kreşleri kapat!’ Yahu sen, ‘Bu şehirde bugüne kadar 20 bin annenin faydalandığı kreşleri kapat’ diyorsun. Ben de diyorum ki; seneye biz, 150’yi aşan kreşe ulaşacağız. 20 bin çocuk oraya gidecek, 20 bin anne de iş bulacak’ diyorum. Kafaya bak! Ben, gece-gündüz istihareye yatsam, bunlara dua etsem, yetmez bunlara. Allah bunlara akıl versin. Allah bunlara akıl versin. Ama bu akla, bu millet, önümüzdeki sandıkta, ‘Git kardeşim başımdan’ diyecek, ‘Git kardeşim başımdan’ diyecek. Bu kadar net. Böyle bir akıl olmaz.”

“Aklı başında bir milli eğitim bakanı ne yapar?”

“Bakın; böyle bir işin siyaseti olmaz. Aklı başında bir milli eğitim bakanı ne yapar? Ben de kaç tane kreş yapsam diye, can atar. Öyle değil mi? Hani İBB, 105 açtı… Yahu 105 nedir? 150 açtık diyelim. Hedefimiz 200’e yakındı. İlçe belediyelerimizle varsayalım 350. Yahu 350 kreş nedir Allah'ını seversen? 20 milyonluk şehirde yaşıyoruz. Nedir? Sevgili hanımefendiler, iyi biliyorsunuz, bir çocuk bir yıl kreşe gittikten sonra acayip bir çocuk oluyor. Öyle değil mi? Yahu ben bu kreşleri niye açıyorum? Niye bu hedefi koydum? Ben diyorum ki, ‘Benim bir evladım bile, hiçbir çocuktan bir adım geri kalamaz kardeşim.’ Devletin işi nedir? Devletin işi, bir çocuk geri kalmışsa, onu diğerleriyle eşitlemektir. Niye ‘devlet ana’ diyoruz? Niye devlete ‘baba’ diyoruz. Niye? Ama devlete form değiştirmeye çalışıyorlar. Nasıl? Devlet ürkütecek. Devlet korkutacak. Devlet kızacak. Devletin kaşları çatık olacak. Yasayı yok sayacak. Biz de ne diyoruz biliyor musunuz? Devlet hoşgörülü olacak. Devlet, ana kucağı olacak. Devlet, baba ocağı olacak. Devlet, vatandaşını okşayacak. Devlet, insanını ayırmayacak. Devlet, partizanlık yapmayacak. Devlet, kime oy verirse versin, vatandaşını başının tacı yapacak. Devlet inancına bakmayacak. Devlet giyimine, kuşamına bakmayacak. Devlet, herkesi sevecek, herkesi. İşin özeti bu. Sen kalkmışsın, bizim zaten maneviyatımıza hakaret ediyorsun. Bir de kalkmışsın, ‘Kreşleri kapatacağım’ diye yazı yolluyorsun. Senin yazın var ya vız gelir tırıs gider kardeşim. Vız gelir tırıs gider. Hadi gel de kapat. Hadi gel de kapat. Gel 150 tane kreşi kapat bakalım. Cesaretin varsa, bekliyorum.”

“Seni Ekrem İmamoğlu'yla yan yana görürlerse, ‘cız’, yanarsın”

“Ha dersen; ‘Ben, Milli Eğitim Bakanı olarak, bir dakika ya, İmamoğlu ne diyor?’ Cesaretin varsa, davet ediyorum seni. Birebir eşlik edeceğim, sana kreşleri gezdireceğim. Sana kreşleri gezdireceğim tek tek. Bakacaksın, orada kaç tane genç kızımız kreş öğretmeni olarak çalışıyor. Bakacaksın, dünyada bu kadar kaliteli bir kreş yapısı gördün mü? Davet ediyorum. Ama cesaret edemezsin gelmeye. Seni Ekrem İmamoğlu'yla yan yana görürlerse, ‘cız’, yanarsın. Yanarsın. Sizi koltuk meraklıları sizi. Birilerine şirin görünmek… Başka bir şey değil derdiniz. Yazık. Vatandaşımıza bu uygulamalarınızla yazık ediyorsunuz. Üzülüyorum. Ben diyorum ki, ‘Yahu bir tane daha kreş yapsam da 100 tane çocuk daha gelsin. 100 çocuk demek, annelerin daha çok iş bulması demek. Ben çocuklara gidiyorum. 4-5 yaşında çocuk kreşe başlamış, 5-6 ay sonra bana her şeyi soruyor. Benden her şeyi istiyor. Bana; her şeyi soran, benden her şeyi isteyen çocuk lazım kardeşim. Sorgulamayan çocuk, bu millete lazım değil.”

Kadın derneklerine suç duyurusu çağrısı

“O bakımdan biz, evet, 150 kreş yapacağız. İlerleyen zaman diliminde 200’e çıkacak. E bugün bin 500 çalışanımız varsa, o zaman 3 bin çalışanımız olacak. Hem de hayırlı iş yapacak. Bu memlekete evlat yetiştirecek, evlat. Çocuk yetiştirecek, hayırlı iş yapacak. Siz bu yazınızı alın, çöpe atın. Evet, bu konuda iade yazısı, ama aynı zamanda yürütmeyi durdurması, şusu busu her şeyiyle ilgili hukuki girişimlerimizi yapacağız. Ben olsam, Sayın Başkan burada (Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü), özellikle anneler adına, kadınlar adına, bu vatandaş hakkında suç duyurusunda bulunun, suç duyurusunda bulunun. Buradan söyleyeyim. Biz, var olan kusurlarımızı, ihmallerimizi giderelim diye ortak mücadele için bu planlamayı yaptık ve bunları size sunduk. Ama işte bu tür engeller, daha büyük engeller. Bunlar, kötü kafalar. Ama bunlardan da kurtulacağız. Hepinize çok teşekkür ediyorum. Sizler sayesinde bütün İstanbul'umuza ve ülkemize bunları duyurduk, bütün belediyelere duyurduk. Allah, bizi size mahcup etmesin. Sizlere, özellikle hanımefendilere gerçekten mahcup olmayalım. Başımız öne eğilmesin. Size bakarken başımız dik olsun. Gözünüzün içine bakalım. İnşallah kötü haberler değil, hep iyi haberler aldığımız cennet vatanımızda mutlu bir geleceğe yürüyelim. Hepimizin yolu açık olsun…”