Hürriyetçi Eğitim Sen Genel Başkanı Kuruoğlu: "Eğitim çalışanları kredi kartına bağımlı hale gelmiştir. Aylık bütçesinin yarısını kredi ve borç ödemeleri oluşturmaktadır"

TAKİP ET

Hürriyetçi Eğitim Sen Genel Başkanı Genel Başkan Levent Kuruoğlu, sendikanın eğitim çalışanlarının ekonomik durumunun tespiti ve beklentilerine yönelik yaptığı anketi açıkladı. Kuruoğlu, 'Eğitim çalışanları kredi kartına bağımlı hale gelmiştir. Eğitim çalışanının aylık bütçesinin yarısını kredi ve borç ödemeleri oluşturmaktadır. Geriye kalan miktar da gıda ve kira harcamalarına gitmektedir. Eğitim çalışanlarından kredi veya kredi kartı borcu olmayanların oranı sadece 14,4'tür. Bu durum eğitim çalışanlarını ekonomik durumlarını iyileştirmek için ek iş yapmaya itmektedir' dedi.

(ANKARA) - Hürriyetçi Eğitim Sen Genel Başkanı Genel Başkan Levent Kuruoğlu, sendikanın eğitim çalışanlarının ekonomik durumunun tespiti ve beklentilerine yönelik yaptığı anketi açıkladı. Kuruoğlu, “Eğitim çalışanları kredi kartına bağımlı hale gelmiştir. Eğitim çalışanının aylık bütçesinin yarısını kredi ve borç ödemeleri oluşturmaktadır. Geriye kalan miktar da gıda ve kira harcamalarına gitmektedir. Eğitim çalışanlarından kredi veya kredi kartı borcu olmayanların oranı sadece 14,4’tür. Bu durum eğitim çalışanlarını ekonomik durumlarını iyileştirmek için ek iş yapmaya itmektedir” dedi.

Hürriyetçi Eğitim-Sen, eğitim çalışanlarının ekonomik durumunun tespiti ve beklentilerine yönelik anket yaptı. Anket sonuçlarını Genel Başkan Levent Kuruoğlu açıkladı. 7 bin 563 kişi katıldığı ankette yer alan tespitler şöyle:

"Eğitim çalışanlarının ekonomik olarak isyanda olduğunu, maaşlarının yüzde 50,9’u kredi/borç ödemelerine, yüzde 33,3’ü gıda harcamalarına, yüzde 9,7'si kira ödemelerine, yüzde 2,7'si eğitim harcamalarına ve yüzde 2,4'ü faturalara gittiğini, ankete katılanların yüzde 81,1'i ay sonunda hesabında/cebinde para kalmadığını belirtmiştir.

Kredi kartı kullanımı: Yüzde 61’i kredi kartı borcunu düzenli, yüzde 24,1’i sadece asgari tutarını ödeyebildiğini, yüzde 11,4’ü ise düzenli ödeyemediğini belirtmiştir. Aylık bütçede en çok yer tutan harcama kalemi; yüzde 50,9’u kredi/borç ödemeleri yüzde 33,3’ü gıda harcamaları, yüzde 9,7’si kira ödemeleri, yüzde 2,7’si eğitim harcamaları yüzde 2,4’ü faturalar.

"Eğitim çalışanlarının yüzde 90,1’i aldığı maaş ile tasarruf yapma imkanı bulunmuyor"

Mevcut kredi/kredi kartı borç miktarı: Yüzde 51,4’ü 0-200 bin lira, yüzde 17,9’u 200-400 bin lira, yüzde 7,2’si 400-600 bin lira, yüzde 6,1’i 800 bin lira üstü, yüzde 2,9’u 600-800 bin lira, borcu olmayanların oranı ise yüzde 14,4 olarak belirlenmiştir.

Aldığı maaştan ay sonunda para kalıp kalmadığı; yüzde 81,1’i ay sonunda hesabında/cebinde para kalmadığını, yüzde 18,9’u ise kaldığını belirtmiştir.

 Aldığı maaş ile tasarruf yapma imkânı: Yüzde 90,1’i aldığı maaş ile tasarruf yapma imkanı bulamadığını, yüzde 6,8’i tasarruf yapabildiğini, yüzde 3,1 ise çok az miktar da olsa yapabildiğini belirtmiştir.

"Eğitim çalışanlarının 86,3’ü, mevcut ekonomik durumunun eskiye göre daha kötü olduğunu belirtmiştir"

Eğitim çalışanlarının ek iş yapma durumu: Yüzde 17,6’sı mesleği ile ilgili ek iş yaptığını, yüzde 35,8’i yapmayı düşündüğünü, yüzde 44,8’i yapmadığını, yüzde 1,8’i de gerek duymadığını belirtmiştir. Yüzde 10,3’ü mesleği ile ilgili olmayan ek iş yaptığını, yüzde 33,2’si yapmayı düşündüğünü, yüzde 54’3’ü yapmadığını, yüzde 2,3’ü ise gerek duymadığını belirtmiştir."

Mevcut ekonomik durumunun eskiye göre karşılaştırması: Yüzde 86,3’ü mevcut ekonomik durumunun eskiye göre daha kötü olduğunu, yüzde 10,1’i aynı olduğunu, yüzde 3,6’sı ise daha iyi olduğunu belirtmiştir.

"Fiyat artışlarının sebebi ekonominin kötü yönetilmesinden kaynaklı"

Mevcut enflasyon rakamlarına olan güven: Yüzde 97,5’i TÜİK’in açıkladığı rakamlardan daha fazla enflasyon olduğuna inandığını, yüzde 1,3’ü açıklanan rakamlara inandığını, yüzde 1,2’si ise TÜİK’in açıkladığından daha düşük enflasyon olduğuna inandığını belirtmiştir.

Fiyat artışlarının nedeni: Yüzde 74,9’u ülkedeki fiyat artışlarının sebebinin ekonominin kötü yönetilmesinden kaynaklı olduğunu, yüzde 11,2’si yerli üretimim yeterli olmamasından, yüzde 9,2’si fırsatçılardan, yüzde 1,9’u döviz kurundan kaynaklı olduğunu ifade etmiştir. Geriye kalan yüzde 2,8 ise hepsinden kaynaklı olduğunu belirtmiştir.

Ekonominin gelecekteki durumuna yönelik beklenti: Yüzde 57,6’sı daha iyi olacağına inanmadığını, yüzde 37,9 inanmak istediğini, yüzde 4,5 ise inandığını belirtmiştir."

"Eğitim çalışanının ay sonunda aldığı maaştan cebine bir şey kalmamaktadır"

Anket sonuçlarını değerlendiren Kuruoğlu, şunları kaydetti:

"Eğitim çalışanları kredi kartına bağımlı hale gelmiştir. Her ne kadar kredi kartı kullanımı kolaylık olarak gözükse de neredeyse yarıya yakını kredi kartı borcunu düzenli ödeyememekte ya da asgari tutarını ödeyerek devam etmek zorunda kalmaktadır ki bu da faiz yükünü artırmakta ve çalışanları daha da kötü duruma sürüklemektedir. Eğitim çalışanının aylık bütçesinin yarısını kredi ve borç ödemeleri oluşturmaktadır. Geriye kalan miktar da gıda ve kira harcamalarına gitmektedir. Eğitim çalışanlarından kredi veya kredi kartı borcu olmayanların oranı sadece 14,4’tür. Geriye kalan yüzde 85’lik kesimin kredi veya kredi kartı borcu bulunmaktadır. Ankette harici borçları sorulmamıştır. Bu da eğitim çalışanlarının borç içinde olduğunu göstermektedir. Özellikle kredi ve kredi kartı borcuna yönelik maaş bankalarının eğitim çalışanlarına yönelik yapılandırma, düşük faiz oranı vb, imkanlar sunması belki yararlı olacaktır. Eğitim çalışanının ay sonunda aldığı maaştan cebine bir şey kalmamaktadır.

Hal böyle iken geleceğe yönelik tasarrufta yapamamaktadır. Bu durum eğitim çalışanlarını ekonomik durumlarını iyileştirmek için ek iş yapmaya itmektedir. Eğitim çalışanlarımızın yarıdan fazlası mesleği ile ilgili veya meslekleri ile ilgili olmayan ek iş yapmakta veya yapmayı düşünmektedir. Bu da eğitim çalışanlarının iş yaşam dengesini yaşam aleyhine olumsuz etkilemektedir. Aileye ayrılan süre giderek azalmaktadır. Eğitim çalışanlarının aldığı maaş tatil yapma planını olumsuz etkilemektedir. Eğitim çalışanlarının neredeyse tamamı (yüzde 97) bu konuda olumsuz etkilendiğini ifade etmektedir."