Hakan Fidan: F-16 tedarik talebimizi sözleşme ile sonuçlandırdık

TAKİP ET

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Dışişleri Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçe görüşmelerinde, 'F-16 tedarik talebimizi sözleşme ile sonuçlandırdık. Yeni ABD Yönetimi ile milli çıkarlarımız doğrultusunda yapıcı bir diyalog kurmayı hedefliyoruz' dedi. Fidan ayrıca, Türkiye'nin beş yıl aranın ardından davet edildiği Brüksel'deki Avrupa Birliği (AB), Dışişleri Bakanları Gayrıresmi Toplantısı'nın olumlu atmosferde geçtiğini belirterek, 'Ancak, AB tarafından kısa vadeli ve günün koşullarına uygun olmayan politikaların ağır bastığını görmekteyiz. Temaslarımızda, AB'den beklentimizin, ilişkilerimizde geleceğe yönelik, kapsayıcı ve vizyoner bir tutum benimsemesi olduğunu vurguluyoruz' ifadelerini kullandı.

Haber: Melis Yıldırım

(TBMM) - Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Dışişleri Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçe görüşmelerinde, ''F-16 tedarik talebimizi sözleşme ile sonuçlandırdık. Yeni ABD Yönetimi ile milli çıkarlarımız doğrultusunda yapıcı bir diyalog kurmayı hedefliyoruz” dedi. Fidan ayrıca, Türkiye’nin beş yıl aranın ardından davet edildiği Brüksel’deki Avrupa Birliği (AB), Dışişleri Bakanları Gayrıresmi Toplantısı’nın olumlu atmosferde geçtiğini belirterek, “Ancak, AB tarafından kısa vadeli ve günün koşullarına uygun olmayan politikaların ağır bastığını görmekteyiz. Temaslarımızda, AB’den beklentimizin, ilişkilerimizde geleceğe yönelik, kapsayıcı ve vizyoner bir tutum benimsemesi olduğunu vurguluyoruz” ifadelerini kullandı.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği (AB) Başkanlığı, Türk Akreditasyon Kurumu’nun 2025 yılı bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporları ile AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı Sayıştay raporu görüşülüyor. Dışişleri Bakanı Fidan, Komisyon’da milletvekillerine sunum yaptı. Fidan’ın sunumundan öne çıkanlar şöyle:

''360 derece dış politika anlayışıyla her kıtada ayak izimiz bulunmaktadır. Tehditlere karşı dururken, fırsatları da değerlendirmekteyiz. Barışta kararlı, bölgesinde güçlü ve dünyada saygın bir dış politika yürütmekteyiz. Kazandığımız tecrübeler meselelere daha iyi mukabele etmemizi ve hedeflerimizi hayata geçirmemizi sağlamaktadır.

İsrail ve İran arasındaki gerginlikle savaşın yayılma riski daha da artmıştır”

Gazze’de uyguladığı soykırımı, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki mezalimini tüm şiddetiyle sürdüren İsrail, yaklaşık 44 bin Filistinliyi katletmiş, geride kalanları ise açlık ve bulaşıcı hastalıklarla mücadeleye mahkum etmiştir. Şu ana kadar Lübnan’da hayatını kaybeden sivillerin sayısı üç bini aşmıştır. Hamas ve Hizbullah hedef alınırken asıl amaç, Filistinlileri kendi topraklarında yaşanamayacak hale gelmek ve göçe zorlamaktadır. BM temelli uluslararası düzen büyük yara almıştır. Uluslararası hukukun yanı sıra, insanlığın da rafa kaldırıldığı bir döneme girilmiştir. İsrail, cezasız kalmanın verdiği özgüvenle Filistin’deki mezalimini sona erdirmek bir yana savaşı Lübnan’a ve diğer bölge ülkelerine taşımıştır. İsrail ve İran arasında doğrudan yaşanan gerginlikle savaşın yayılma riski daha da artmıştır.

Mayıs ayında İsrail ile ihracat ve ithalat işlemlerini durdurmuştuk. Ayrıca İsrail’e silah ambargosu uygulanmasının BM Güvenlik Konseyi tarafından gündeme alınmasını teminen BM’de bir girişim başlattık. Bu çerçevede hazırlanan ortak mektup, 52 ülkenin ve İslam İşbirliği Teşkilatı ile Arap Ligi imzasıyla 1 Kasım’da tevdi edildi. İsrail’e silah satışının durdurulması için çabalarımızı sürdüreceğiz.

“Bugüne kadar Gazze’ye 88 bin ton insani yardım gönderdik”

Gazze’ye en fazla yardım gönderen ülkeyiz. Bugüne kadar gönderdiğimiz 88 bin ton insani yardımla Gazze’ye en çok ayni yardım gönderen ülke konumundayız. İsrial’in Doğu Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın statüsünü değiştirmeye yönelik politikalarına tepkimizi en güçlü şekilde ortaya koymaktayız. Bu krizi aşmanın tek yolu, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin Devleti’nin vücut bulmasından geçiyor.

Küresel bir gıda krizinin önlenmesini sağlayan Karadeniz Girişimi ile yaklaşık 33 milyon ton tahıl ürününün dünyaya ulaştırılmasına vesile olmuştuk. 2024’te de gıda piyasalarının istikrarsızlığa sürüklenmemesi ve savaşın Karadeniz’e sıçramaması için Karadeniz’de ticari seyrüsefer emniyeti sağlanmasına dönük çalışmalara ağırlık verdik. Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın sona erdirilmesi konusunda tüm barış girişimlerine destek verirken, her iki tarafın da yer aldığı kalıcı çözümün gerekliliğini dile getirdik. Taraflarla sürdürdüğümüz düzenli siyasi diyaloğumuz ve adil aracı rolümüzle, barışın sağlanması için yoğun çalışan bir ülkeyiz. Kırım Tatarları başta olmak üzere siyasi tutukluların, savaş esirlerinin ve sivillerin ailelerine kavuşturulması için girişimlerimizi sürdürdük.

“Terör örgütünün sözde yerel seçim tertipleme gayretlerini akim bıraktık”

Suriye’ye yönelik politikamızın ana unsurları, terör unsurlarının temizlenmesi, ülkenin birlik ve toprak bütünlüğünün korunması, siyasi süreçte ilerleme sağlanması, ayrıca Suriyelilerin güvenli ve gönüllü bir şekilde ülkelerine dönmesinden oluşmaktadır. Terör örgütü PKK/YPG/SDG’nin hiçbir meşruiyeti olmayan sözde yerel seçim tertipleme gayretlerini kararlı duruşumuz sayesinde akim bıraktık. Bu tür girişimlere önümüzdeki dönemde de izin vermeyecek, bölücü terör örgütüne karşı mücadelemizi tavizsiz devam ettireceğiz. Nitekim, 23 Ekim’de TUSAŞ’a gerçekleştirilen hain saldırının ardından Suriye’nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik hava harekatımız bu kararlılığımızın göstergesidir. Sahada sükunetin devamı amacıyla Rusya ve İran ile Astana Platformu çerçevesindeki çabalarımız önemlidir. Bir yandan da ABD ile Suriye konusunda başlattığımız istişareleri sürdürmekteyiz.

''Irak’ın PKK’yı ‘terör örgütü’ olarak tanıması beklentimiz baki''

Irak ile işbirliği mekanizmalarını etkin şekilde işletmekteyiz. Doğal ortağı olduğumuz Kalkınma Yolu projesine tam destek veriyoruz. 2024 yılında Irak ile güvenlik ve terörle mücadele odaklı temaslarımızı yoğunlaştırdık. PKK’nın Irak tarafınca ‘yasaklı örgüt’ ilan edilmesi kritik bir adımdır. Irak’ın, PKK’yı resmen ‘terör örgütü’ olarak tanıması ve topraklarından tamamen tasfiye etmesi yönündeki beklentimiz bakidir.

Türkiye bölgesel çabalarını sürdürmekte ve Afganistan’ın yeniden inşası için elini taşın altına koymaktadır. Ülkedeki tüm kesimlerin temsil edildiği, haklarının gözetildiği, adil bir yapıya sahip, güvenli Afganistan vizyonumuzu sorunun taraflarıyla paylaşmaktayız.

Güney Kafkasya’da kalıcı barış, bugün hiç olmadığı kadar yakındır. Kuşkusuz, bu noktaya gelinmesinin temelinde, kardeş Azerbaycan’ın Karabağ’daki topraklarında işgale son vermesi bulunmaktadır. Azerbaycan’la ikili ilişkilerimizi örnek seviyede sürdürmekteyiz. Birçok uluslararası meseleye çözüm getirme gayretini ortaklaşa sergilemekteyiz. Ermenistan’ın savaş sonrasında tercihini barış ve istikrardan yana kullanmaya devam etmesi memnuniyet vericidir.  Hem Azerbaycan’ı hem de Ermenistan’ı bu tarihi fırsatın kaçırılmaması için teşvik etmekteyiz.

Güney Kafkasya bağlamında Ermenistan ile yürüttüğümüz normalleşme süreci de önemlidir. Yapıcı irademiz, ikili ilişkilerimizin kademeli olarak Azerbaycan ile eşgüdüm içinde normalleştirilmesi yönündedir.

“Türkiye, AB üyeliği hedefine bağlılığını korumakta”

Türkiye, AB üyeliği hedefine bağlılığını korumaktadır. Beş yıl aradan sonra Avrupa Birliği üye devletleri, ülkemizi Brüksel’de düzenlenen Gymnich Dışişleri Bakanları toplantısına davet etmiştir. Toplantıdaki olumlu atmosfer ve ülkemizin stratejik önemine yapılan vurgu, AB üst düzey yetkilileri ile temaslarımızda da gündemi belirlemiş, ilişkilerin geliştirilmesi mesajları öne çıkarılmıştır. Ancak, AB tarafından kısa vadeli ve günün koşullarına uygun olmayan politikaların ağır bastığını görmekteyiz. Temaslarımızda, AB’den beklentimizin, ilişkilerimizde geleceğe yönelik, kapsayıcı ve vizyoner bir tutum benimsemesi olduğunu vurguluyoruz.

Yunanistan’ın provokasyonlardan uzak durması yönündeki beklentimizi Yunan tarafının dikkatine getirmekteyiz”

Yunanistan ile üst düzey görüşmelerde, pozitif gündemin geliştirilmesine yönelik çabaları yoğunlaştırarak, diyalog mekanizmalarımızı daha işlevsel kıldık. Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Hakkında Atina Bildirgesi’nden hareketle, Yunanistan’ın provokasyonlardan uzak durması yönündeki beklentimizi Yunan tarafının dikkatine getirmekteyiz.

Batı Trakya Türk Azınlığı ve Onikiadalar’da yaşayan soydaşlarımız, Yunanistan’la ilişkilerimizde öncelik verdiğimiz konulardan biri. Yakın zamanda temsilcileriyle biraraya geldiğimiz Batı Trakya Türk Azınlığı’nın sorunlarının çözülmesinin takipçisiyiz. Diğer yandan, Ege ve Doğu Akdeniz’de hak ve çıkarlarımızı hassasiyetle korumaya devam etmekteyiz. Son Atina ziyaretimizde de bu konudaki kararlı tutumumuzu ortaya koyduk.

Müttefiklik ilişkileriyle bağdaşmayan ülkemize yönelik yaptırım ve kısıtlamaların kaldırılmasıyla ilgili taleplerimizi, temaslarımızda güçlü ve ısrarlı biçimde gündemde tutmaktayız. Çalışmalarımızın neticelerini almaya başlamaktan memnuniyet duyuyoruz.  Bu kapsamda, yıl içinde Kanada ve Norveç ülkemize yönelik kısıtlamaları kaldırma kararı almıştır. Almanya’yla yürüttüğümüz süreç de olumlu istikamette ilerlemektedir. ABD Yönetimi ile yıl boyunca temaslarımızda, PKK/YPG/SDG ile işbirliği, FETÖ’ye yönelik tutum ve tek taraflı yaptırımların ilişkilerimize zarar verdiğini her fırsatta vurguladık.

Yeni ABD Yönetimi ile yapıcı bir diyalog kurmayı hedefliyoruz”

F-16 tedarik talebimizi sözleşme ile sonuçlandırdık. Yeni ABD Yönetimi ile milli çıkarlarımız doğrultusunda yapıcı bir diyalog kurmayı hedefliyoruz.

Mısır ile bölgesel istikrar ve refah odaklı bir iş birliği dönemine girdik. Bu süreçte, Doğu Akdeniz’de gerilimin azaltılması, Filistin sorununun çözülmesi ve Libya’da birliğin sağlanması yönünde ortak adımlar atmaktayız. Keza Arap ülkeleriyle gelişen ilişkilerimiz kapsamında Arap Ligi ile de ilişkilerimiz canlandı. 10 Eylül’de Kahire’de düzenlenen Arap Ligi Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısına 13 yıl aradan sonra katıldık.

Terörizmin her biçim ve tezahürüyle aynı kararlılıkla mücadele edilmesi gerektiğini vurgulamaktayız. PKK ve FETÖ başta olmak üzere tüm terör örgütüyle mücadelemizde üçüncü taraflara uyarılarımızı yapmakta ve gerekli adımları atmaktayız. Uluslararası farkındalığın arttırılması yönünde gayretlerimize önem vermekteyiz. Nitekim, TUSAŞ’a yönelik hain saldırı akabinde kurumlarımızla eşgüdüm halinde tüm yabancı misyonlara bilgilendirmede bulunduk ve NATO’daki müttefiklerimize bilgi verdik. Müttefiklerimizin terörle mücadelemize tam desteğinin önemini vurguladık.

“2024 yılının başından beri 2,5 milyonu aşkın konsolosluk işlemi gerçekleştirildi''

70’in üzerinde farklı konuda konsolosluk hizmetiyle, vatandaşlarına en fazla sayı ve çeşitlilikte konsolosluk hizmeti sunan ülkelerden biriyiz. 2024 yılının başından beri 2,5 milyonu aşkın konsolosluk işlemi gerçekleştirilmiştir. Aynı dönemde, 45 farklı şehirde 35 Gezici Konsolosluk Hizmeti verilmiştir. Bakanlığımızın Konsolosluk Çağrı Merkezi, yurt dışındaki vatandaşlarımızın ana başvuru merkezi haline gelmiştir. Bu Merkez, 2024 yılı başından beri 660 bini aşkın çağrı yanıtlamıştır.

Dünyada toplam 261 misyon ile en geniş dış temsilcilik ağına sahip ilk 3 ülke arasında yer almanın haklı gururunu yaşıyoruz. Dünya ölçeğinde bir Dışişleri Bakanlığı olma anlayışıyla, 2024’te Bakanlığımız bünyesinde fiziki, organizasyonel, hukuki, teknik ve personel alanlarında düzenlemeler gerçekleştirdik.

“2024 yılında toplam 58 yurt dışı ziyaret gerçekleştirdik”

2024 yılında sayın Cumhurbaşkanımıza refakaten 10’u çok taraflı toplantı olmak üzere toplam 16 yurtdışı ziyaret; 27’si çok taraflı toplantıya katılım olmak üzere, toplam 58 yurt dışı ziyaret gerçekleştirdik. Yurt içinde ise 142 görüşme ve kabul düzenledik; 103 telefon görüşmesi gerçekleştirdik.

2023 yılı Kesin Hesabına göre, Bakanlığımıza toplam 17,8 milyar lira ödenek tahsis edilmiştir. Yıl sonu harcamamız 17,3 milyar lira olarak gerçekleşmiştir. Dolayısıyla, tasarruf tedbirlerine uyarak etkin şekilde kullandığımız bütçemizin gerçekleşme oranı yüzde 97’dir.

2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifiyle Bakanlığımıza 39 milyar 35 milyon 706 bin lira ödenek tahsis edilmesi öngörülmektedir. Ayrıca, 6 milyar, 117 milyon 930 bin lirası Ulusal Ajans ve AB programlarına katılım olmak üzere, AB Başkanlığı için 6 milyar 797 milyon 254 bin lira, Türk Akreditasyon Kurumu için 394 milyon 441 bin lira tutarında ödenek de Komisyonumuzun onayına sunulmuş durumdadır.''