Eskişehir'de siyanürlü madene karşı yürüyüş: "Sarıcakaya yok olmasın"

TAKİP ET

Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu'nun çağrısıyla Köprübaşı'nda bir araya gelen yüzlerce Eskişehirli, Mihalgazi ve Sarıcakaya ilçelerine yapılmak istenen siyanürlü altın madenini protesto etti. Platform adına açıklama yapan Mert Demir, "Projeler hayata geçerse, ağaçlarımız kesilecek, ormanlarımız, tarım arazilerimiz yok edilecek, işletme için kullanılacak milyonlarca ton su nedeniyle su kaynaklarımız kirlenecek ve kuruyacak" dedi.

(ESKİŞEHİR) - Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu'nun çağrısıyla Köprübaşı'nda bir araya gelen yüzlerce Eskişehirli, Mihalgazi ve Sarıcakaya ilçelerine yapılmak istenen siyanürlü altın madenini protesto etti. Platform adına açıklama yapan Mert Demir, "Projeler hayata geçerse, ağaçlarımız kesilecek, ormanlarımız, tarım arazilerimiz yok edilecek, işletme için kullanılacak milyonlarca ton su nedeniyle su kaynaklarımız kirlenecek ve kuruyacak" dedi.

Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu tarafından Mihalgazi'nin Alpagut ve Sarıcakaya'nın Atalan mahallelerini kapsayan siyanürlü altın madenciliği protesto edildi. Köprübaşı'nda bir araya gelen yüzlerce vatandaş, Cengiz Holding’in yapmak istediği altın madenine karşı Yediler Parkı’na yürüdü. Platform adına açıklama yapan Mert Demir, Eskişehir'in doğasının ve su kaynaklarının büyük tehdit altında olduğunu söyledi. 

"Sakarı Vadisi tehdit altında"

Mert Demir açıklamasında şu ifadeleri kullandı: 

"Eskişehir’imizin toprakları, ne yazık ki madencilik tehdidi altında. Yerli ve uluslararası maden şirketleri bu toprakların zenginliklerini yağmalamak için harekete geçti. Alpagut-Atalan’da, Sarıcakaya’da, yani Sakarı Vadisi’nde, doğamız ve yaşam alanlarımız vahşi madencilik uygulamalarının tehdidi altında. Doğal yaşamıyla, iklimiyle, tarım ve hayvancılığıyla sadece şehrimizin değil, ülkemizin gözbebeği olan bu bölge, büyük bir maden havzasına dönüştürülmek isteniyor. Aylardır Mihalgazi İlçemizin Alpagut ve Tepebaşı İlçemizin Atalan mahalleleri arasında Sakarya Vadisi’nin göbeğinde açılmaya çalışılan siyanürlü altın ve gümüş madenine karşı tüm Eskişehirliler olarak mücadelemiz sürüyor. Şimdi de yine Sakarya Vadisi’nde, Sarıcakaya‘nın Bilal Habeşi Mahallesi’nde yeni bir altın madeni açılmak istendiğini ve Eskişehir Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün projeye hızla 'ÇED gerekli değildir' kararı vererek topraklarımızı Koza Madencilik Şirketi’nin kullanımına açtığını öğrendik. 

"Eskişehir’in yüzde 71’i madenlere ruhsatlandırılmış"

Yıllardır Sivrihisar Kaymaz yakınında siyanürlü altın madeni işleten Koza Madencilik Şirketi’nin söz konusu bölgede kapasite artırımı talebine, bildiğiniz gibi, mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Ancak ranta doymayan Koza Madencilik Şirketi’nin kâr, daha fazla kâr elde etmek için hukukun arkasından dolanarak maden çıkarma faaliyetini Kaymaz’dan Sarıcakaya kaydırdığı ve Bilal Habeşi mahallesinde yeni maden sahası açmak için girişimde bulunduğu ortaya çıktı. Buradan çıkarılan maden cevherini kamyonlarla Kaymaz kasabasına taşıyarak buradaki siyanür havuzlarında işlemden geçirmeyi planlıyorlar. Havasını, suyunu, toprağını savunanlar olarak bizler, 'Alpagut ve Atalan’daki siyanürlü altın madeni projesi henüz başlangıç, birlik olup engellemezsek bütün Sakarya Vadisi yok olacak' demiştik. Alpagut-Atalan için mücadelemiz devam ederken, maalesef gözü dönmüş patronlar önlerinde oluşabilecek yasal engelleri de türlü kurnazlıklarla aşarak Sarıcakaya’ya göz diktiler. Daha birçok proje sırada beklediğini biliyoruz. TEMA’nın açıklamasına göre şehrimizin toplam yüzölçümünün yüzde 71’i 4. Grup madencilik için ruhsatlandırılmış durumda.  

"Havama, suyuma, toprağıma dokunma" 

Atalan-Alpagut’ta açılacak olan maden sahasının Sakarya Havzasına büyük oranda zarar vereceği ortadayken, yeni açılacak bu maden sahası ile birlikte Sakarya Vadisi tamamen yok olacak ve bu bölge bir maden çöplüğüne dönecektir. Projeler hayata geçerse, ağaçlarımız kesilecek, ormanlarımız, tarım arazilerimiz yok edilecek, işletme için kullanılacak milyonlarca ton su nedeniyle su kaynaklarımız kirlenecek ve kuruyacak. Zeytincilik, ipek böcekçiliği, hayvancılık, arıcılık yok olacak. Binalarımız hasar görecek, temiz havamız yerini toza bırakacak. Yer altındaki ağır metaller gün yüzüne çıkacak başta kanser olmak üzere pek çok hastalıklara yol açacak. Siyanürün kullanılacağı projelerde siyanür, doğal hayata ve yaşamlarımıza yüksek tehdit oluşturacak. Diğer yandan yeni açılacak bu madenin Eskişehir kent merkezi için ayrıca önemli başka bir tehlikesi de olacaktır. Sarıcakaya’dan çıkarılan maden cevheri kamyonlarla Muttalip, Şarhöyük ve 71 Evler mahalleleri üzerinden Kaymaz’a taşınacaktır. Bu taşıma işinin günlük onlarca kamyonla olacağı hesaplanmaktadır. Zaten sorunlu olan şehir içi trafik yükünün daha da artacağı, yol tahribatı, toz ve egzoz gazı salınımı gibi sorunların ortaya çıkacağı, taşınacak malzeme içinde bulanan ağır metallerin Eskişehir’de yaşayan tüm yurttaşlar için büyük tehlike oluşturacağı ortadadır. 

"Eskişehir’in talan edilmesine izin vermeyeceğiz" 

Topraklarımıza göz diken şirketler yakın vadede Maden Kanunu’nda yapılacak değişiklikle önlerine çıkabilecek hukuki engelleri de tamamen ortadan kaldırma peşindeler. Tekrar ediyoruz; bütün ülkede her gün bir yenisinin haberini aldığımız vahşi madencilik projeleri, henüz işin başlangıcı ve bizler yarın pişman olmamak için birlik olacak, sesimizi yükseltecek, Eskişehir’in maden havzasına dönüşmesine izin vermeyeceğiz. Sakarya Vadisi’nin, Eskişehir’in, yaşam alanlarımızın birilerinin daha fazla kazanç elde etmesi uğruna, talan edilmesine, yok edilmesine izin vermeyeceğiz! Bunun için hep birlikte mücadele vereceğiz. Parsel parsel satılan topraklarımızı karış karış savunacağız. Bu toprakların asıl sahipleri bizleriz. Topraklarımızda, yaşam alanlarımızda iktidar eliyle dizginsiz kâr hırsınız uğruna daha fazla yıkıma neden olamayacaksınız! Havamızı, toprağımızı, ormanlarımızı, akarsularımızı, yaşam alanlarımızı kısaca; doğayı ve yaşamı savunacağız."