Esenyurt'ta Demokrasi Nöbeti… CHP'li Bakan: "Demek ki bu kararlar sarayın koridorlarında veriliyor"
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanarak yerine kayyum atanması üzerine CHP'lilerin ilçede başlattığı Demokrasi Nöbeti devam ediyor. Esenyurt Cumhuriyet Meydanı'ndaki nöbette konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan yargının siyasallaştığını ifade ederek, 'Burada bir hukuki süreç, hukuki olsa önce yargı kararını verir. Arkasından yargı kararına göre İçişleri Bakanlığı bir işlem tesis eder. Yargı kararını vermemiş, İçişleri Bakanlığı işlem tesis etmemiş. Ama Abdülkadir Selvi şimdiden gelecek kayyumların haberini veriyor. Demek ki bu kararlar birtakım yerlerde AKP Genel Merkezi'nde de değil herhalde sarayın koridorlarında veriliyor birileri de bu kararı uyguluyor ' dedi.
Kamera: Mehmet ÇALPAR
(İSTANBUL) - Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyum atanması üzerine CHP’lilerin ilçede başlattığı Demokrasi Nöbeti devam ediyor. Esenyurt Cumhuriyet Meydanı'ndaki nöbette konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan yargının siyasallaştığını ifade ederek, “Burada bir hukuki süreç, hukuki olsa önce yargı kararını verir. Arkasından yargı kararına göre İçişleri Bakanlığı bir işlem tesis eder. Yargı kararını vermemiş, İçişleri Bakanlığı işlem tesis etmemiş. Ama Abdülkadir Selvi şimdiden gelecek kayyumların haberini veriyor. Demek ki bu kararlar birtakım yerlerde AKP Genel Merkezi'nde de değil herhalde sarayın koridorlarında veriliyor birileri de bu kararı uyguluyor ” dedi.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyum atanmasına karşı CHP’lilerin ilçede başlattığı Demokrasi Nöbeti devam ediyor. Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’ndaki nöbette konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan şunları söyledi:
“Normal bir ülkede olması gereken bir atmosfer yok”
"Sabah belediyeye gittik, belediye meclis gurubumuza gittik. Belediyede adeta bir sıkı yönetim var Esenyurt’ta. Hala ciddi anlamda barikat bir ablukat altında gibi. Polis kardeşlerimiz belediyenin her tarafında. Yola çıkıyorsunuz yollar barikatlarla çevrilmiş. Normal bir ülkede olması gereken bir atmosfer yok. Burada meydanda da çok sayıda polis arkadaşımız polis kardeşimiz var. Kardeşimiz diyorum burada görev yapan polisler devletin polisi onların hakkını hukukunu savunan da biziz. İntihar eden polisin, arkasından not bırakarak hakkını hukukunu savunan, amir tahakkümuna mobinge karşı polisin hakkını hukukunu savunan biziz. Ağır mesai koşulları altında çalışan polis kardeşlerimizin hakkını hukukunu savunan ve polis intiharlarını adli vaka olarak görmeyende biziz. Ama onları buraya gönderen zihniyete karşıyız. Onları buraya halkın karşısına diken halkın bu meydanlara girmesini engelleyen zihniyetin karşısındayız.
“Esenyurt’ta barışı kardeşliği sağlamış, insanlar horon ile halayı bir arada çekmeye başlamış”
Ahmet Özer 24 gündür hürriyetinden mahrum. Ahmet Özer’i tanıyorsunuz özgeçmişini hepiniz biliyorsunuz. 38 kitap yazmış, hayatını bu devlete hizmet etmekle geçirmiş, devletin okullarında okumuş. Bir profesör nasıl yetişir, bir profesör önce üniversiteyi bitirecek, yüksek lisans yapacak, doktora yapacak doçen olacak, profesör olacak yayınlar yapacak akademik kitaplar yazacak. Bununla yetinmemiş ciddi görevler almış, dekan yardımcılığı yapmış, dekanlık yapmış, rektör yardımcılığı yapmış, GAP Belediyeler Birliği Genel Sekreterliği yapmış Ahmet Özer. Kimsenin aklına Ahmet Özer’in terörist olduğu gelmemiş. Süleyman Soylu davet etmiş AKP Ar-ge Başkanı olarak, teşekkür mektubu yazmış kimse dememiş Ahmet Özer terörist. Böyle bir itham yok. Cemil Çiçek davet etmiş, Naci Bostancı davet etmiş. 2013 yılında meclise görüşmeler davet etmiş açılım süreci çözüm süreci diye. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bayram tebriği göndermiş Ahmet Özer’e. Ahmet Özer ne zaman siyaset girşim, Esenyurt’ta barışı kardeşliği sağlamış, insanlar horon ile halayı bir arada çekmeye başlamış.
“Esenyurt halkının iradesi topyekün gasp ediliyor”
Muharip Gaziler Derneği’ne gittim. O diyor benim babam. Ona sarıldığımda baba gibi diyor Kıbrıs Gazimiz. Muharip Kıbrıs gazimiz söylüyor İsmail Kalaycıoğlu. Duygulandım. Böyle bir insan şu an 24 gündür hürriyetinden mahkum. Ahmet Özer mahkum değil sadece, Esenyurt halkı da bir şeye mahkum edilmiş. Hizmet alamıyor Esenyurt halkı. O belediyeye giremiyor. Geçmişte günde 300 kişi belediyeden yardım için girerken şimdi o masalara 20 kişi gitmiyor. İnsanlar sokağa çıkmak istemiyorlar. Devletin kaymakamı, vali yardımcısı kayyum atandı geçici görev diye düşünüyorsunuz, ama öyle değil oradaki kayyum bir siyasi iradeyi temsil ediyor. Bizim orada çalışan arkadaşlarımıza mobbing yapılmaya başlanmış. Yerleri değiştirilmeye başlanmış. Yani seçmen bir iradeyle hem Ahmet Özer'i seçmiş hem de bir o iradeyle bir siyasi anlayışı iktidara getirmiş. Şimdi gelen bir başka siyasi anlayışı temsil ediyor. Eski AKP'li belediyelerde çalışmış belediye başkanları getiriliyor, başkan yardımcısı yapılıyor. Seçilmiş belediye başkanları, siyasi başkan yardımcıları görevden alınıyor. Yani gerçekten Esenyurt halkının iradesi topyekün gasp ediliyor. Durum bu. Biz bununla mücadele ediyoruz. Yani burada haksız, hukuksuz bir süreç var."
“Ahmet Özer'in dosyasıyla ilgili hiçbir şey yapılmadı”
Tutuklanmasına itiraz dilekçesi verildiği gün basın açıklamasını kendisinin yaptığını anımsatan Murat Bakan, şöyle devam etti:
"Bir hukukçu olarak söylüyorum. 30 yıldır bu mesleğin içinde olan bir insan olarak söylüyorum. Yani bırakın savcılığın soruşturma açmasını gerektirecek hiçbir şey olmayan bir durumdan soruşturma yürütülmüş, gözaltı, tutuklama şu an cezaevinde. Tutuklamaya itiraz dilekçelerinde tüm iddialar çürütülmüş. Bu çürütülen iddialara karşı itirazın reddinde gizli tanık denmiş. Gizli tanıktan kimsenin haberi yok. Neyi hatırlatıyor bize? FETÖ zamanında uygulanan taktikleri hatırlatıyor. Gizli tanık. Gizli tanık denince tüylerimiz ürperiyor. Arkasında ne var? Kim bu gizli tanık? Yani açıkça yüreklice mertçe bir soruşturma süreci, yargılama süreci de yürütülmüyor. Siyasallaşan yargı eliyle Esenyurt'ta seçmenin iradesi ve açıklama yapıyorlar 38 belediyeye çıkacak. Kim söylüyor? Abdülkadir Selvi söylüyor bunu. Demek ki burada bir hukuki süreç ve hukuki olsa önce yargı kararını verir. Arkasından yargı kararına göre İçişleri Bakanlığı bir işlem tesis eder. Yargı kararını vermemiş, İçişleri Bakanlığı işlem tesis etmemiş. Ama Abdülkadir Selvi şimdiden gelecek kayyumların toplama haberini veriyor. Demek ki bu kararlar birtakım yerlerde AKP Genel Merkezi'nde de değil herhalde sarayın koridorlarında bu kararlar veriliyor birilerine bu kararı uyguluyor. Dolayısıyla bizim tepkimiz mücadelemiz buradır. Bu kadar gün geçti 22 gündür. Ahmet Özer'in dosyasıyla ilgili hiçbir şey yapılmadı.
“Gerçekten hukuku arayan adaleti arayan, hakikatin peşinde olan bir hakim o dosyaya bakarsa Ahmet Özer de özgür kalır”
Çağlayan'da yaptığımız açıklamada şunu söylemiştik; Bu ülkede hala vicdanlı hakimler var, savcılar var ama büyük baskı altındalar. Bu baskı altında olmayan vicdanlı bir hakimin eline düşer de bu dosyaya bakarsa tutukluluğa itiraz da tahliye olur demiştik ama öyle olmadı. Şimdi yeniden bir itiraz süreci var. Yine beklentimiz o. Yani vicdanı olan gerçekten hukuku arayan adaleti arayan, hakikatin peşinde olan bir hakim o dosyaya bakarsa Ahmet Özer de özgür kalır, Esenyurt'ta gerçekten seçmenin iradesinin hak ettiğine yeniden seçtiği belediye başkanını kavuşur ve irade o şekilde tecelli eder. Biz hem hukuki mücadelemizi yani Ahmet Özer nesli, Ahmet Özer artık sembol bir isim olmuştur. Yani Türkiye siyasi tarihinde de sembol bir isim olarak hep anılacaktır bu meselesiyle ilgili. Çünkü böyle değerli, böyle bilgili, birikimli bir gerçekten toplumu takdirini kazanmış ve seçmen iradesinin arkasına almış bir belediye başkanına yapılan bu haksızlık toplum mahkum edildi. Biz gittiğimiz sivil toplum örgütlerine de sokakta da onu görüyoruz. Bizim mücadelemiz sürecek arkadaşlar bugün ben buradayım. Yarın bir başka genel başkan yardımcımız, başka milletvekillerimiz gelecek. Belediye meclis üyelerimiz. Şurada nöbet tutmaya, grupta halkın taleplerinin sorunlarını dinlemeye devam edecek. Biz sokakta olmaya devam edeceğiz. Sivil toplum örgütlerimizi ziyaret etmeye, muhtarlarımızı ziyaret etmeye, esnafımızı gezmeye devam edeceğiz. Çözebileceğimiz sorunları büyükşehir eliyle çözeceğiz. Çözemediğimiz veya kayyumun yapmadığı vermediği hizmeti de halka anlatmaya devam edeceğiz.”