Erhan Adem: "15 engelli çocuğun bulunduğu bir kurumdaki vahim bir tablo, liyakatsiz kadrolaşma anlayışının bir sonucudur"
CHP Genel Başkan yardımcısı Erhan Adem, Niğde Engelsiz Yaşam ve Bakım Rehabilitasyon Merkezi'ndeki 15 engelli çocuğa kurum çalışanları tarafından 'kötü muameleye' uygulanmasına tepki gösterdi. Adem, 'Çocuklara aç bırakma cezası verilmesi, mahremiyetlerinin ihlal edilmesi, darp edilerek yerlerde sürüklenmeleri, hücre cezası adı altında odaya hapsedilmeleri gibi korkunç uygulamalarla karşı karşıyayız. Böylesine vahim bir tablo, liyakatsiz kadrolaşma anlayışının bir sonucudur' dedi.
(ANKARA) - CHP Genel Başkan yardımcısı Erhan Adem, Niğde Engelsiz Yaşam ve Bakım Rehabilitasyon Merkezi'ndeki 15 engelli çocuğa kurum çalışanları tarafından “kötü muamele” uygulanmasına tepki gösterdi. Adem, “Çocuklara aç bırakma cezası verilmesi, mahremiyetlerinin ihlal edilmesi, darp edilerek yerlerde sürüklenmeleri, hücre cezası adı altında odaya hapsedilmeleri gibi korkunç uygulamalarla karşı karşıyayız. Böylesine vahim bir tablo, liyakatsiz kadrolaşma anlayışının bir sonucudur” dedi.
CHP Genel Başkan yardımcısı Erhan Adem, Niğde Engelsiz Yaşam ve Bakım Rehabilitasyon Merkezi'nde yaşanan olaylara ilişkin yazılı basın açıklaması yaptı. Adem, Niğde Engelsiz Yaşam ve Bakım Rehabilitasyon Merkezi'nde yaşanan korkunç olaylar, bir kez daha liyakatsiz yönetim anlayışının çocuklarımızın hayatını nasıl tehlikeye attığını, yok ettiğini ortaya koymuştur. Koruma altında bulunan bir çocuğumuzun hayatına dahi sahip çıkamıyorsak sözün bittiği yerdeyiz” dedi. Erhan Adem, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bir il müdürünü atarken, AK Parti’ye olan sadakati dikkate alınıyor”
“Bu olay, sadece bireysel bir ihmal ya da kötü muameleden kaynaklanmıyor; aynı zamanda yanlış yönetim politikalarının acı bir sonucudur. 2022 yılında CHP Niğde İl Başkanı olarak yaptığım açıklamalarda, AK Parti’nin liyakatsiz kadrolaşma anlayışını sert bir şekilde eleştirmiş, bu zihniyetin toplumun en savunmasız kesimlerine büyük zararlar verebileceği konusunda uyarmıştık. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın, bir il müdürünü atarken o kişinin alanında uzmanlığına, çocuk gelişimi ve sosyal hizmetler konularındaki yeterliliğine bakması gerekirken, yalnızca AK Parti’ye olan sadakatini dikkate aldığını defalarca dile getirmiştik.
Bugün gelinen noktada, 15 engelli çocuğun bulunduğu bir kurumda çocuklara aç bırakma cezası verilmesi, mahremiyetlerinin ihlal edilmesi, darp edilerek yerlerde sürüklenmeleri, hücre cezası adı altında odaya hapsedilmeleri gibi korkunç uygulamalarla karşı karşıyayız. Bu muameleleri yapanlar, o çocukları koruması gereken devlet görevlileridir. Böylesine vahim bir tablo, liyakatsiz kadrolaşma anlayışının bir sonucudur.
“AK Parti’nin yanlış politikaları yüzünden Niğde, evlatlarına sahip çıkamamış”
Bu ülkede çocuklarımızın haklarını, güvenliğini ve geleceğini öncelemeyen bir sistemin sonuçları yalnızca bu olayla sınırlı kalmaz; bebek katilleri, çocuklara yönelik şiddet ve daha nice trajedi kaçınılmaz hale gelir. AK Parti’nin yanlış politikaları yüzünden Niğde, evlatlarına sahip çıkamamış; kurumlarımız çocuklarımızı korumak yerine onlara zarar veren bir yapıya dönüşmüştür.
Buradan açıkça soruyoruz: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bir il müdürünü atarken, liyakatten, uzmanlıktan, çocuklarımızın güvenliğinden daha önemli neyi dikkate almıştır? Yıllardır sadece partizanlığa dayalı atamalar yapan, kendi çıkarlarını toplumun çıkarlarının önüne koyan bu yönetim anlayışının sorumluluğunu kim üstlenecektir?”
“İl müdürü olacak kişiler liyakat sahibi olmalıydı”
Daha sonra konuya ilişkin yaptığı bir açıklamanın yer aldığı videoda Adem, Niğde Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nün dört kere el değiştirdiğini ve şimdiki müdürün AK Parti Gençlik Kolları’nda yetiştiğini ve TÜGVA’da proje geliştirdiğini belirterek şöyle konuştu:
“Daha önceki müdürler, AK Partililerin verdiği projeleri onaylamadığı için mi, AK Parti’ye devşirilecek oylara engel oldukları için mi görevlerinden alındı? İl müdürü olacak kişiler liyakat sahibi olmalıydı. Vatanına, milletine hizmet etmeliydi. Parti devletine yarayacak şekilde işler yapmamalıydı. Devletin kurumalarında olacak müdürler, sadece devlet için çalışmalıydı. AK Parti, kendine yakın, kendi işlerini daha kolay yapacak müdürleri tayin etmiştir. Biz bunu şiddetle kınıyoruz.”