Emeklilerden iktidara tepki: "Bu iktidar bizleri öyle bir hale getirdi ki aç koydu, açık koydu, her şeye muhtaç etti"

Artan hayat pahalılığı ülke gündemindeki yerine korurken, emekli vatandaşların geçimi gün geçtikçe zorlaşıyor, Fiyatların daha uygun olması nedeniyle alışveriş için seçtiği noktalardan biri olan Ankara Ulus Hal pazarında saatlerce tezgahlarda gezen emekliler, içinde bulundukları durumu "iktidar bizleri öyle bir hale getirdi ki, aç koydu, açık koydu, her şeye muhtaç etti" sözleriyle özetledi. 

Haber: Semanur Coşkun / Kamera: Cemal Berk Aytekin

(ANKARA) - Artan hayat pahalılığı ülke gündemindeki yerine korurken, emekli vatandaşların geçimi gün geçtikçe zorlaşıyor, Fiyatların daha uygun olması nedeniyle alışveriş için seçtiği noktalardan biri olan Ulus Hali'nde saatlerce tezgahlarda gezen emekliler, içinde bulundukları durumu "iktidar bizleri öyle bir hale getirdi ki, aç koydu, açık koydu, her şeye muhtaç etti" sözleriyle özetledi. 

Ulus Hali'nde ANKA Haber Ajansı mikrofonuna konuşan emekli vatandaşlar, artan hayat pahalılığından dert yandı. Emekli maaşıyla alışveriş yapmaya gelen vatandaşlar, alacakları ürünler için tezgah tezgah gezdikten sonra alışverişini tamamlıyor.

Pazarda alışveriş yapan emekli vatandaşlar, yaşadıkları sıkıntıları şöyle dile getirdi:

"Söylenecek o kadar çok şey var ki. Emekli askerim, hayat pahalılığından yetiştiremiyorum. İkinci bir işte çalışmak zorundayım. Emekli olalı 13 sene oldu ve hala çalışmaya devam ediyorum. Ne zamana kadar? Mezarda emekli oluncaya kadar. Bu iktidar bizleri öyle bir hale getirdi ki aç koydu, açık koydu, her şeye muhtaç etti. Geziyorum, şu anda alacağım ne var? Sadece fiyatlara bakmakla yetiniyorum. Sadece bakıyorum, alamıyorum. Alım gücüm yok. 'Emekliler artık ölsün' diyorlar. Ölelim mi? Eğer öldüğümüz zaman devlet bize iyi bir tazminat verir, çocuğumuzun geleceğini garanti altına alacaksa; onlara imkan ve istihdam sağlayacaksa, hayatlarını güzelleştirecekse, mutluluk gelecekse, ölelim ama kusura bakmasınlar bizi bu hale bu güne getirenler ölsün. Beşer, altışar, onar yerden maaş alanlar itibardan ödün vermeyenler, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenler."

"Kesinlikle Türkiye tarihinde ben böyle bir şey görmedim, yaşamadım. Emekli adamım, bizim emeğimizi çalanlara yazıklar olsun. Ben yüzde 75 üzerinden emekli oldum, şu an bana yüzde 32 üzerinden maaş ödeniyor. Hakkımı kim gasp etmiş ise, ben hakkımı helal etmiyorum."

"Maalesef zor durumdayız. Bir ben değil, herkes zor durumda. Zenginler için fark etmez onlar nasıl olsa parası var. Onlar için sorun değil ama bizler için sorun. Biz ve bizim gibi emekliler, dar gelirliler, dul yetimler ve çalışanlar da öyle. Kiraların en kötüsü olmuş 15-20 bin lira. Bu maaşla geçinilir mi?”

"Geçen sene 5 liraya aldığınız şey bugün 55 lira"

"Geçen sene 5 liraya aldığınız şey bugün 55 lira. Enflasyon almış başını gidiyor, TÜİK’in gösterdiği devede kulak zaten. Bunu herkes biliyor, çoğu insan da bilmemezlikten geliyor. Herkes geçim derdinde. İnsanlar evladını dahi unuttu. Bakın kahvaltılık satılıyor, önünde bir tane müşteri var mı? İki sene önce 100-150 liraya market arabası doluyordu. Bugün en kötü şartlarda 2-3 bin liraya doluyor."

"Her şey pahalı. Almak mı? Aç kalmıyoruz ama sıka sıka almak mecburiyetindeyiz. Her şey sınırlı."

"Alım gücümüz yok, emekli maaşıyla geçinmek ne mümkün"

"Sadece fiyatlara bakıp geçiyoruz, alamıyoruz ki. Alım gücümüz yok, emekli maaşıyla geçinmek ne mümkün. Yaşamayı bırakın, ayakta durabilir miyiz? Hayat mücadelesi veriyoruz. Ayakta direnmeye çalışıyoruz."

"Bütçeme göre hareket ediyorum. Alamıyoruz. Milletin alım gücü nerede? Öldü."

"Çocuk okutuyor herkes. O çocukların geçimi çok zor."