Efes Selçuk'ta 'Meryem Ana' nöbeti… Efes Selçuk Belediye Başkanı Sengel: "Bizim olan bize kalmıyorsa kimseye yar etmeyeceğiz"

TAKİP ET

Efes Selçuk Belediyesi, Meryem Ana Evi otopark gelirlerinin belediyeden alınıp Tarım ve Orman Bakanlığı'na devredilmesine karşı çadır eylemi başlattı. Eylemde konuşan Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, 'Vermiş oldukları gerekçe, 'buranın planları olmadığı için ve mahkeme tarafından reddedildiği için devam edemiyoruz' gibi bir gerekçe. O zaman siz de işletemeyeceksiniz. O otopark ruhsatını nereden alacaksınız? Hadi gelin çıkarın bizi buradan. Bizim olan bizde kalacak. Kalmıyorsa da kimseye yar etmeyecek Efes Selçuk halkı' dedi.

(İZMİR) - Efes Selçuk Belediyesi, Meryem Ana Evi otopark gelirlerinin belediyeden alınıp Tarım ve Orman Bakanlığı’na devredilmesine karşı çadır eylemi başlattı. Eylemde konuşan Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, “Vermiş oldukları gerekçe, ‘buranın planları olmadığı için ve mahkeme tarafından reddedildiği için devam edemiyoruz’ gibi bir gerekçe. O zaman siz de işletemeyeceksiniz. O otopark ruhsatını nereden alacaksınız? Hadi gelin çıkarın bizi buradan. Bizim olan bizde kalacak. Kalmıyorsa da kimseye yar etmeyecek Efes Selçuk halkı” dedi.

Efes Selçuk Belediyesi, Meryem Ana Evi otopark gelirlerinin belediyeden alınıp Tarım ve Orman Bakanlığı’na devredilmesine karşı çadır eylemi başlattı. Belediye ve bölge halkı Meryem Ana Evi girişinde çadır kurarken, Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel alanda eyleme destek verdi.

Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli, eski CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Tevhik Türk, esnaf ve ticaret odası başkanları, STK’lar ve vatandaşlar alana gelerek direnişe destek verdiler. 

“Küçük ilçelerde belediyeler aslında en büyük fabrika gibidir”

Belediyenin otopark gelirinin kesilmesinin ilçede zincirleme ekonomik etki yaratacağını belirten Ceritoğlu Sengel, şunları söyledi:

“Bugün sadece bir başlangıç. Nöbet başlangıcı. Yaklaşık bir yıldan beri başlayan bir mücadelenin bize söyleyenlere karşı her şeyi yapmamıza, her türlü konuşmayı gerçekleştirmemize, yüz yüze taleplerimizi ifade etmemizi, işin ciddiyetini bir kentin nasıl yok olacağını anlatmamıza rağmen son noktaya gönderdikleri tebligatla gelmiş bulunuyoruz. Ben hep söylerim. Makamlar geçici, kişiler geçici ama kurumlar baki diye. Oturduğun koltuğun hakkını verdiğin sürece yüceltebilirsin diye. Belediyeler öyle kurumlardır ki halkın en kolay temasa girdiği kamu kurumlarıdır. Belediyeler ve yerel yönetimler o kadar kıymetlidir ki insanların dertlerine derman olmaya çalışırken aynı zamanda da iş ve işlemlere devam etmek ister. Hele bizim gibi küçük ilçelerde belediyeler aslında en büyük fabrika gibidir. En çok çalışanın olduğu, ekonomik döngüyü tamamen yerine getiren bir noktaya haizdir belediyeler. Efes Selçuk gibi 600 çalışanın olduğu bir yerden bahsediyoruz. Her ay en 30 milyon piyasaya… Onların maaşlarını öderken piyasaya o parayı da sürüyorsunuz demektir. Belediyenin ekonomik döngünün esasını oluşturur böyle küçük ilçelerde.

“Bizim olanın bizde kalması için yardım istedim”

1970’lerden beri belediyeye ait olan, tahsisle birlikte devam eden bir gelirin kesilmesi ne şekilde net şekilde yasal olarak değil ama ekonomik olarak darbedir. ‘Ekonomik olarak kayyum atıyorum sana’ demektir. Bütün naifliğimi kullanarak bir yıl boyunca gittiğim bütün AKP’lilere, o makamlarda oturan, o makamların hakkını vereceklerini düşündüğüm bütün herkese gidip dedim ki ‘İzmir'in vekilisiniz. Ülkenin vekilisiniz. Siyaset yapıyorsunuz, iktidardasınız. Küçük bir ilçenin vatandaşlarının cebine gireni almak istiyorsunuz ve yok edeceksiniz.’ Yardım istedim. Bizim olanın bizde kalması için yardım istedim. Bir çıkar değil, sadece bize ait olanı istedim. Resmi olarak 1996’da yapılmış olan sözleşme,  ‘Hükümet belediye el ele daha güzel günlere’ sloganıyla gelen ve ne yazık ki 2014’ten 2019’a kadar Efes Selçuk Belediye Başkanlığı koltuğunu işgal eden Adalet Kalkınma Partisi, sadece sözleşmeyi beş yıllık yaptığı gibi üzerine bir de cirodan yüzde 10 pay aldı. Nerede ‘hükümet belediye el ele daha güzel günlere?’ Şimdi ve Aralık 2023’ten beri beş yıllık sürenin doğmasından beri CHP’li bir belediye olduğu için ‘geri alacağız’ diye tutturuldu. Eski köye yeni adet! ‘Geri almamızı istemiyorsan payımızı yükselt’ dedin. Kanımızın son damlasına kadar yüzde 30’a kadar pay yükselttik. Yine hayır dediler. Eğer ki maksat, önce eşeği kaybettirip sonra buldurduk demekse yemez bunu Efes Selçuk halkı.  Eğer maksat yüzde 30 diye verdiğiniz son damlayı yüzde 50’ye çıkartmazsa ve Efes Selçuk Belediyesi’ni de çırak çıkarmazsa yemez onu Efes Selçuk halkı.”

“Siyaset yapmak isteyen, hayal kuran, AKP İlçe Başkanı olacaktı önce burada”

AK Partili siyasetçilere de tepki gösteren Sengel, şu ifadeleri kullandı:

“Biz, bizde olanın bizde kalması için yaptığımız mücadelenin karşılığını böyle görmemeliydik. Bugün burada benim yüzüme ‘Sizinle birlikteyiz’, sağda solda herkese ‘Efes Selçuk’un yanındayız’ diyen, siyaset yaptığını düşünen bütün herkesi görmek isterdim. Bugün burada belediye başkanlığı hevesi olan bütün merkezi görmek isterdim mevzu siyaset değil memleket de şayet. Mevzu herkesin derdi halkın çıkarıysa şayet. Bu mesele Filiz Ceritoğlu Sengel’in, CHP’nin meselesi değil. Bu mesele, Efes Selçuk’un. Bu mesele, İzmir’in. 30 ilçenin 29 ilçeye düşmesi demek. ‘Ben belediye başkanı olmak istiyorum tekrar’ diyerek olmuyor o işler. Siyaset yapmak isteyen, hayal kuran, AKP İlçe Başkanı olacaktı önce burada.  Kalkıp da ‘Hiç etmeyin. Halledeceğiz. Yapacağız. Çok üzülüyoruz’ demek. O iş öyle olmuyor. O iş, halkın yanında olabildiğin süreççe oluyor.  Devletin aklı, devletin vicdanı vardır dedim. Devletin aklı, devletin vicdanı olduğuna hala inanmak istiyorum. Burada çalışma arkadaşlarının gözüne bakarken ben onlar adına utanıyorum. Yarın öbür gün ‘Kusura bakmayın’ demek zorunda kalacağım için utanıyorum. Buradaki halkın gözüne bakarken utanıyorum. ‘Kusura bakmayın ama katı atık bedellerin yükseltmek zorundayız’ diyeceğim için utanıyorum. Esnaf için utanıyorum. Herkes için utanıyorum ‘Kira bedellerini yükselteceğiz’ dediğim için. Bütçe yapıyoruz. Çocuk oyuncağı değil. Bir ilçenin yok olmasından bahsediyoruz. Bakamıyorum sendika temsilcisinin gözünün içerisine. Onlar adına utanıyorum. Toplu iş sözleşmesini hala daha başlayamadık diye.”

“O zaman siz de işletemeyeceksiniz”

Bakanlığa ve merkezi iktidara tepki gösteren Sengel, sözlerini şu şekilde sonlandırdı:

“Bugün nöbetimiz başlamıştır. Yarın gelecek olan memurlara şimdiden söylüyorum. Dün iki tane memur göndermişler Tarım Orman Bakanlığı'ndan. Neymiş efendim işleyişi öğreneceklermiş. Vermiş oldukları gerekçe, ‘buranın planları olmadığı için ve mahkeme tarafından reddedildiği için devam edemiyoruz’ gibi bir gerekçe. O zaman siz de işletemeyeceksiniz. O otopark ruhsatını nereden alacaksınız? Selçuk Belediyesi’nin kapısına kilit vurmaya çalışırken biz çöp kamyonlarımızla, molozlarımızla, kepçelerimizle, vatandaşlarımızla buradayız, direniyoruz. Hadi gelin tahliye edin bizi. Bizim olan bizde kalacak. Kalmıyorsa da kimseye yar etmeyecek Efes Selçuk halkı. Merkezi hükümete gidecek hiçbir değerin Efes Selçuk halkına hiçbir faydası olmayacaktır. Biz bugün başlıyoruz. Ya sözleşmeyi getirir, imzalattırırsınız ya da gelin çıkarın Efes Selçuk halkının her bir bireyini buradan. Bakan Bey’e de söyledim gözünün içine baka baka. ‘Koca bakanlığın buranın gelirine ihtiyacı yok. Ama Efes Selçuk Belediyesi yok olacak. Buna izin verir misiniz siz olsanız’ dedim. ‘Haklısın’ diyerek olmuyor bu iş. Gereğini yapacaksınız, yapmak zorundasınız. Yapmıyorsanız vebali, Sekçuk’taki bütün siyasilerin, vebali Adalet ve Kalkınma Partisi’nin olsun.”