DİSK Genel-İş yöneticilerinin göz altına alınması İzmir'de protesto edildi

TAKİP ET

İzmir'de DİSK üyeleri Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan ve DİSK Genel-İş Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy'un gözaltına alınmasına tepki gösterdi.

(İZMİR)- Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan ve Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy'un gözaltına alınması İzmir'de protesto edildi. Konak ilçesinde bulunan SGK İzmir İl Müdürülüğü önünde toplanan DİSK üyeleri, basın açıklaması yaparak "Gözaltılar tutuklamalar bizi yıldıramaz","Karanlığa teslim olmayacağız", "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganları attı.

DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı tarafından yapılan basın açıklamasında "AKP hükümeti geldiği günden beri bir torba yasa ortaya attı. Torba yasada ne bulursa içine attı. Bir gün önce İçişleri Bakanlığı bir açıklama yaptı. Bilmem kaç ilde bir operasyon yapıyoruz diye ve bugün haberlerimizi yapmak için karşımızda duran basından tutun da şairlere, sendikacılara ve sıradan halka genel bir operasyon yani bir torba operasyon yaparak her şeyi içine katarak kendi çelişkilerini ortadan kaldırmak adına bize saldırmaya cüret ettiler. Ama biz DİSK'liler asla buna boyun eğmeyeceğiz. Her gün sokaklarda genel başkanlarımızın yanında olacağımızı buradan Konak Meydanı'ndan bir kez daha ifade ediyoruz" dedi. 

"Alnımıza çaldığınız kara ak güvercin gibi gökyüzüne uçacaktır"

Sarı, açıklamalarının devamında ise Genel-İş Genel Başkanı Çalışkan ve Mersin Şube Başkanı Göksoy'ın sabahın erken saatlerinde ev baskınlarıyla gözaltına alınmalarının hiçbir hukuki gerekçeyle açıklanamayacağını belirterek şunları kaydetti:

"Ülkemiz gittikçe demokratik hukuk devleti ilkelerinden uzaklaşmakta, haksız ve hukuksuz uygulamalar artmakta. Remzi ve Kemal başkanların gözaltına alınması da işçi sınıfı mücadelesine yönelen bir müdahale ve toplumu sindirme, bölerek parçalayarak yönetme politikalarının bir uzantısıdır ve arzularıdır. Bu ve benzeri operasyonları yapanlar soyut bir terör tanımının arkasına saklanarak her türlü itiraza karşı gözdağı vermeyi ve başta işçi sınıfını ve toplumu bölerek parçalayarak yönetmeyi hedeflemektedir.

Tabii ki bu operasyonları yapanlar, milyonları açlık sınırının altında asgari ücrete mahkum etmek, kıdem tazminatına el uzatmak, hızla artan gelir ve vergi adaletsizliğine karşı işyerlerinden meydanlara sesini yükseltenleri susturmak; işçilerin birliğini bölmek, parçalamak için yaptıklarını söylemeyecekler. Elbette ki, bu eylemlerini kendilerince meşru göstermek için hikayeler uyduracaklar. Sendikal faaliyetlerden suç üretmeye çalışacaklar. Ama bilinmelidir ki biz bu masallara inanmıyoruz. İşçi sınıfının hakları ve insanca yaşam koşullarının sağlanması için mücadeleye adamış oldukları yaşamlarında demokrasi, adalet, eşitlik talebi dışında söz kurmamış; mücadelesini bu değerler etrafında sürdürmüş, onurlu yoldaşlarımızdan bizim zerre şüphemiz yok ve bu süreci hepimize yönelik bir saldırı olarak görmekteyiz. Onun için diyoruz ki alnımıza çaldığınız kara ak güvercin gibi gökyüzüne uçacaktır. Halkın iradesi üzerinde hiçbir irade tanımadığımız için hedef alındık. Kısacası bugün dört duvar arasında hapsedilmek istenen başkanlarımız şahsında 'Emeğin Türkiyesi' mücadelemizdir. Haksızlıkla, hukuksuzlukla DİSK’i teslim alacağını sananları uyarıyoruz. Bu yol ve yöntemlerle DİSK’i susturmaya çalışanlar çok oldu. Hepsinin akıbeti ortada ama DİSK yoluna devam ediyor.

"DİSK haksızlığa ve hukuksuzluğa hiçbir zaman teslim olmadı"

Biz DİSK’liler arkasında duramayacağımız, gizleyeceğimiz hiçbir şey yapmayız, yaptığımız her şeyi de böyle savunuruz. O nedenle bizi baskıyla, hukuksuzlukla, zorbalıkla susturmaya çalışanlar, sendikal faaliyetlerden suç üretmeye çalışanlar tarihten silindi ama biz buradayız ve DİSK yoluna devam ediyor.DİSK nice fırtınalardan, işçi sınıfının berrak sınıf bilincinin pusulasıyla çıkmıştır ve çıkmaya devam edecektir. Başkanlarımızı evlerini basıp gözaltına alarak, mesnetsiz suçlamalar yönelterek bizi teslim almayı hesap eden varsa buradan ilan ediyoruz: Tarihe bakın ve ders alın. Remzi Çalışkan ve Kemal Göksoy başkanlarımızı derhal serbest bırakın. Artık anlaşılması gerekir ki DİSK haksızlığa ve hukuksuzluğa hiçbir zaman teslim olmadı ve asla teslim olmayacaktır.

"Aksi bir durum olursa tüm DİSK'li işçiler tüm Türkiye'de gereğini yapacaktır"

Buradan tüm Türkiye'ye ve kamuoyuna sesleniyoruz; İçişleri Bakanlığına, Adalet Bakanlığına suç üretmeye devam etmeyin. Bugün sadece sesimizi yükseltmek için yol arkadaşlarımızla ve temsilcilerimizle bu alanı doldurduk. Hukukçularımızdan, DİSK Genel Başkanımızdan, genel merkez yöneticilerimizden haber bekliyoruz. Gözaltı süreci ve adliye sürecini çok iyi takip ediyoruz. Aksi bir durum olursa tüm DİSK'li işçiler tüm Türkiye'de gereğini yapacaktır, yollar kapatılacaktır, Ankara Adliyesi'ni ablukaya alacaktır. Biz buradan Ankara’ya gitmek için her türlü yolu deneyeceğiz. Yolları kapatsanız da bulunduğumuz yerde genel başkanlarımızla yüreğimiz barıştan, emekten ve özgürlükten yana atacaktır. Ankara’da gözaltı süresi bitip adliyeye gittiğinde burada kalan işçiler aykırı bir durum olması halinde sokakları ve yolları kapatacak, buradan gidenler Ankara’da bulunanlarla Ankara Adliyesinde yürekleri Genel başkanlarıyla, bölge temsilcisi ile beraber atacak onları oradan alıp gelene kadarda mücadelemizi yükseltmeye devam edeceğiz.”