CHP'nin "Millet İradesine Sahip Çıkıyoruz" kampı... Ekrem İmamoğlu: "Bu siyasi kumpasın çok sebebi var ama en temel hedefinin partimizin dengesini bozmak olduğunu unutmayın"

TAKİP ET

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP'nin 'Millet İradesine Sahip Çıkıyoruz' kampının ikinci gününde düzenlenen TBMM Grubu Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı'nın açılışında yaptığı konuşmada, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanarak yerine kayyum atanmasına tepki göstererek, "Bu siyasi kumpasın çok sebebi var ama en temel hedefinin partimizin dengesini bozmak olduğunu unutmayın. İç çekişmelerimizin büyümesini sağlamak olduğunu unutmayın. Yolumuzdan etmeye çalıştıklarını unutmayın. Umduklarını asla bulamayacaklar" dedi.

İSTANBUL - İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP’nin “Millet İradesine Sahip Çıkıyoruz” kampının ikinci gününde düzenlenen TBMM Grubu Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı'nın açılışında yaptığı konuşmada, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanarak yerine kayyum atanmasına tepki göstererek, "Bu siyasi kumpasın çok sebebi var ama en temel hedefinin partimizin dengesini bozmak olduğunu unutmayın. İç çekişmelerimizin büyümesini sağlamak olduğunu unutmayın. Yolumuzdan etmeye çalıştıklarını unutmayın. Umduklarını asla bulamayacaklar" dedi.

CHP’nin “Millet İradesine Sahip Çıkıyoruz” kampının ikinci gününde, TBMM Grubu Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı düzenlendi. Toplantının açılışında konuşan İmamoğlu, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanarak yerine kayyum atanmasını eleştirdi.

"Bu dava bizlerin haklılığın vesikası olarak da tarihe geçmiştir"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açtığı tazminat davasına değinen İmamoğlu, şöyle konuştu:

"Esenyurt Meydanı'ndaki haklı sözlerimiz, ifadelerimiz ve hatırlatmalarımız Sayın Cumhurbaşkanı'nı kızdırmış. Hemen avukatına talimat vermiş bana ve Sayın Genel Başkanımıza 1'er milyon liralık tazminat davası açmış. Medyasında, yargısında 65 yaşına gelmiş, yaklaşık 40 yılını akademik dünyaya ayırmış Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer'in kişilik haklarını ayaklar altına alırlarken, bizim onlara sorduğumuz gerçek ve kanıtlı sorularımızı kişilik haklarına saldırı olarak görmüşler. Neymiş kamuoyu önünde küçük düşmüş. Bizim ne kişiliklerle ne kişilikleriyle bir meselemiz olmaz, ilgilenmeyiz bile. Ta ki kişilikleri memlekete zarar verir hale gelene kadar. Bizi, biriktirdiğimiz demokratik değerlerimizi, Cumhuriyet'in var oluş sebeplerini yerle bir ederek, milletimizi, ülkemizi, devletimizi dünyaya sefil ve rezil ederlerken, işte biz gereken sözü söylemeyi, gereken soruyu sormayı asla geride bırakmayız. Açıkçası benim konuşmam ve ifadelerim tam da bu eksendeydi. Tamamen sorular sorduğum bir konuşma metniydi. İsteyen tesrar tekrar bakabilir ve okuyabilir. insanı aydınlatan yanıt değil sorudur. İşte soruları sorduk, Sayın Cumhurbaşkanı alındı, karşılığı tazminat davası oldu. Şimdi bu kararınızla da açıkçası bir kez daha aydınlanmış olduk. Böylece bu dava bizlerin haklılığın vesikası olarak da tarihe geçmiştir. Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer'in yakalanması, tutuklanması eve baskın yapılma biçimiyle sürecin yönetilmesi, tümüyle bu kumpaslar bugün yaşadığımız ortam da açıkçası en sonuncusu. Olup biten resmin tamamanı iyi tahlil etmemiz ve kumpaslarına çok güçlü bir şekilde karşı durmamız şarttır."

"Daimi bir iktidar kurma çabası içinde olduklarını unutmayın"

Yapılan kumpasların birçok amacı olduğunu belirten İmamoğlu, şöyle devam etti: 

“Odağımızı şaşırmamızı, iktidar hedefmizden vazgeçmemizi, müzmin bir muhalif partisi olmamızı, kendi rejim ve sistemlerini bu ülkeye yerleştirerek neredeyse daimi bir iktidar kurma çabası içinde olduklarını unutmayın. Buradan ifade ediyorum, umduklarını bulamayacaklar. Bu siyasi kumpasın çok sebebi var ama en temel hedefinin partimizin dengesini bozmak olduğunu unutmayın. İç çekişmelerimizin büyümesini sağlamak olduğunu unutmayın. Yolumuzdan etmeye çalıştıklarını unutmayın. Umduklarını asla bulamayacaklar.

Bugün burada 101 yıl sonra, Cumhuriyetimizin 2. yüzyılının ilk bayramından birkaç gün sonra demokrasimize, adaletimize ağır darbe vuran bu anlayışa karşı milletimizin birliği ve beraberliği için daha büyük bir sıçrama yapacak azim ve iradede birleşerek yola çıkma konusunda kararlılığımıızı en üst seviyeye hep birlikte taşıyalım. Bugün burada hep birlikte yıllardır bu partiyi karıştırmak için her türlü imkanı kullanan, özel televizyonlar kurduranlar, trol ordularını besleyenlerin heveslerini kursaklarında bırakalım. Bugün İstanbul'un göbeğinde, medeniyet beşiğinin merkezinde 1 milyonluk Türkiye’nin en büyük ilçesine ağır bir darbe vurulan ve kayyum atanan bir ortamda Türkiye Büyük Millet Meclisi CHP Grubu, Genel Başkanımız Özgür Özel liderliğinde toplanmıştır. Güçlü bir iradenin burada şekillenmesi, Birlik ve beraberliğimizin arttığı ve geleceğin iktidarını da birlikte hazırladığımız bir sürecin başladığının işaretini verdiğimizde  hem hapise giren belediye başkanımıza hem hukuksuzluğa uğrayan Türkiye’deki diğer bütün insanlara hem de bundan sonra bizden umut için haber bekleyen 86 milyon vatandaşımıza gerekli cevabı vermiş oluruz.”

"O sözü söyleyen İçişleri Bakanı'nı bumerang gibi döner vurur"

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın açıklamalarına da tepki gösteren İmamoğlu, "40 yılını Türkiye’nin akademik dünyasına ayırmış bir insana dair İçişleri Bakanı olan zat bir açıklama yaptı. İri iri laflar. Demiş ki 'şehrin emini terör yandaşı olamaz.' Ne kadar uydurma safsata bir kısım cümleleri içeren iddianameyi okuduğumda ben o iddianameyi yere fırlattım. Bana dökümünü aldıklarında utanç duydum. 10 yıl önceki telefon görüşmesi ile birini terörist ilan eden anlayış, işte dün o sözü söyleyen İçişleri Bakanı'nı bumerang gibi döner ve vurur" dedi.  

 (SÜRECEK)