Burcu Köksal: "Çocuklarınızın yüzüne bile bakmayacağı telefonları mı üniversiteli gençlerimize layık görüyorsunuz"
CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın üniversiteli gençlere cep telefonu vaadiyle ilgili 'Soruyorum, piyasada satış fiyatı 9 bin 500 lirayı geçmeyen akıllı telefon kaldı mı? Telefon ve bilgisayarlara zaten vergi yükünü getire getire 10 katına çıkardınız. Şimdi kendinizin ve çocuklarınızın yüzüne bile bakmayacağı, kullanmayacağı telefonları mı üniversiteli gençlerimize layık görüyorsunuz' dedi.
CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üniversiteli gençlere cep telefonu vaadiyle ilgili “Soruyorum, piyasada satış fiyatı 9 bin 500 lirayı geçmeyen akıllı telefon kaldı mı? Telefon ve bilgisayarlara zaten vergi yükünü getire getire 10 katına çıkardınız. Şimdi kendinizin ve çocuklarınızın yüzüne bile bakmayacağı, kullanmayacağı telefonları mı üniversiteli gençlerimize layık görüyorsunuz” dedi. Köksal, emekliye maaş artışı.la ilgili de "Sayın Erdoğan’ın emeklinin halinden anlamasını beklemiyoruz. Kendisi vergisiz, tasasız, borçsuz bir şekilde, çarşı pazar alışverişi yapmadan, fiyatlardan bir haber, doğal gaz, elektrik, su faturası ödemeden, kira yatırmadan, çocuklarının servis ücretini ödeme gibi bir derdi olmadan, kredi kartı borcunu nasıl ödeyeceğim diye kara kara düşünmeden, bir eli yağda, bir eli balda yaşıyor" diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal, TBMM’da basın toplantısı düzenledi. Köksal, çiftçinin tarımda kullandığı akaryakıttan ÖTV alındığını ancak yatlardan alınmadığını belirterek, “Bugün o Bodrum’daki şeyhin o 400 bin litre motorin verilen yatı için 25 milyon 900 bin lira alınıyor ama bunun 4 milyon 800 bin lirası vergi, işte bu vergi o şeyhten alınmamış. Araplara gelince vergi almayanlar çiftçiye gelince dünyanın en pahalı mazotunu reva görüyorlar. Çiftçi tarlasını ekemez, traktörünü süremez, ürününü taşıyıp süremezken, mahsulünü toplayamazken, bize destek olun diye feryat figan ederken, Birleşik Arap Emirliği şeyhine kıyak, çiftçiye kıyım yapıyorlar bu ülkede” diye konuştu.
Köksal, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ücret artışlarının hedef enflasyona göre yapılacağı açıklamasını hatırlatarak, “Bugüne kadar tutan tek bir hedef rakamınız var mı? Biz göremedik de” dedi. Köksal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın memleketi Rize’de yurttaşların ürettikleri çayı satın alamayacak hale geldiğini dile getirerek, “Çünkü üreticinin çayı şirketlere peşkeş çekilmiş durumda. Çay 3 ayda yüzde 88 oranında zamlandı. Son yapılan zam ile Çay- Kur’un en çok tüketilen markası olan Tiryaki 187 liraya yükselmiş durumda kilosu. Yıl sonuna kadar da yüzde 10 oranında zam beklentisi var… Seçim bitti çaya 4 kez zam geldi, yüzde 88’lik bir artış yaşandı. 3 kuruşa mahkum edilen vatandaş adeta kendi ürettiği ürünü satın alamayacak hale geldi” diye konuştu.
Köksal, yeni eğitim ve öğretim döneminde çocukların sağlıklı ve yeterli beslenebilmesi için en az maliyetle 50 liralık bir beslenme çantasının olması gerektiğini dile getirerek, “Bunun 5 günde maliyeti 250 lira ediyor. Saray ve çevresi için çerez parası bile değil bu para. Çarşı pazardaki zamlardan ve fiyat artışlarından bir haber yaşıyor” dedi. Köksal, çocuklara en az bir öğün okullarda ücretsiz yemek verilmesi önerilerinin AKP ve MHP oylarıyla reddedildiğini kaydederek, “Bir öğün ücretsiz yemek hakkını çok gören bir iktidar ve onun küçük ortağı ile karşı karşıyayız” dedi.
“PİYASADA SATIŞ FİYATI 9 BİN 500 LİRAYI GEÇMEYEN TELEFON MU VAR?”
Köksal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üniversiteli gençlere cep telefonu vaadini de eleştirerek, “Soruyorum, piyasada satış fiyatı 9 bin 500 lirayı geçmeyen akıllı telefon kaldı mı? Telefon ve bilgisayarlara zaten vergi yükünü getire getire 10 katına çıkardınız. Şimdi kendinizin ve çocuklarınızın yüzüne bile bakmayacağı, kullanmayacağı telefonları mı üniversiteli gençlerimize layık görüyorsunuz. Bir de şartlar arasında örgün eğitim var. Bu ne demek? Açık öğretimde okuyan, harçlarını yatıran öğrenciler bu imkandan yararlanamayacak. Herkesi ayrıştıran ve ötekileştiren AKP, bir üniversitelilere el atmamıştı. Şimdi onlar arasında da bir ayrışma ve ötekileştirmeye başladı” diye konuştu.
AYHAN BORA KAPLAN OPERASYONUNA DİKKAT ÇEKTİ
Köksal, Ayhan Bora Kaplan operasyonuyla ilgili “Ayhan Bora Kaplan’ın suç örgüt olduğu iddiasıyla tutuklanmasıyla birlikte siyaset ve bürokrasideki bazı kişilerle yakın olduğu iddiası da gündeme bomba gibi düştü. Ayhan Bora Kaplan’ın eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile dönemin Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman başta olmak üzere bazı yargı mensupları ile yakın ilişkilerinin olduğu iddiaları özellikle yargı cenahında büyük huzursuzluk yaratmış durumda” dedi.
Köksal, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca’ya “Şu anda hala Yargıtay üyesi olan Yüksel Kocaman ve varsa başka yargı mensuplarının söz konusu suç örgütü olduğu iddia edilen Ayhan Bora Kaplan ile ilgili ilişkileri olduğu yönünde ciddi kanıtlara vardıysanız, bu konuda ciddi şüpheler varsa soruşturma açacak mısınız? Yoksa iddiaları ciddi bulmayıp, bu yargı mensuplarını korumaya kalkacak mısınız?” diye sordu.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Köksal, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’in bylock kararıyla ilgili soru üzerine “İç hukukta yeri belli zaten. Buna ilişkin muhakkak iç hukukta da bu karara uyulması gerekiyor. Çünkü verilen bir karar var. CHP olarak her zaman hak, hukuk ve adaletin yanındayız. Ne olursa olsun Türkiye’de bir hak ihlali olmamalı. Herkes adil yargılanma hakkına sahip” dedi.
Köksal, emeklilerin maaş artışı beklentisiyle ilgili soruyu ise “Sayın Erdoğan’ın emeklinin halinden anlamasını beklemiyoruz. Az önce de söyledim, kendisi vergisiz, tasasız, borçsuz bir şekilde, çarşı pazar alışverişi yapmadan, fiyatlardan bir haber, doğal gaz, elektrik, su faturası ödemeden, kira yatırmadan, çocuklarının servis ücretini ödeme gibi bir derdi olmadan, kredi kartı borcunu nasıl ödeyeceğim diye kara kara düşünmeden, bir eli yağda, bir eli balda yaşıyor. Emeklin yaşadığı geçim sıkıntısını bilmesini beklemiyoruz kendisinden… Biz en düşük emekli maaşının açlık sınırının üstünde olması gerektiğini savunuyoruz, emekliye verilecek 3-5 kuruşluk sadaka gibi bir maaş değil açlık sınırının üstünde bir maaş istiyor” diye konuştu.