18. Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Ulusal Kongresi, Antalya'da yapıldı
Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği (TKDCD) tarafından düzenlenen 18. Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Ulusal Kongresi, Antalya'da yapıldı. 21-24 Kasım günleri arasında düzenlenen kongreye 2 binden fazla kalp ve damar cerrahı katıldı. Kongreyi 3 bin 500 hekim, hemşire ve perfüzyonist takip etti. Kongrede, 'Kalp Ekibi'nin önemine, yapay zekanın kardiyovasküler hastalıkları erken teşhisindeki rolüne ve kadınlarda kardiyovasküler hastalığın artışına dikkat çekildi.
(ANTALYA)- Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği (TKDCD) tarafından düzenlenen 18. Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Ulusal Kongresi, Antalya'da yapıldı. 21-24 Kasım günleri arasında düzenlenen kongreye 2 binden fazla kalp ve damar cerrahı katıldı. Kongreyi 3 bin 500 hekim, hemşire ve perfüzyonist takip etti. Kongrede, 'Kalp Ekibi'nin önemine, yapay zekanın kardiyovasküler hastalıkları erken teşhisindeki rolüne ve kadınlarda kardiyovasküler hastalığın artışına dikkat çekildi.
18. kez düzenlenen Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Ulusal Kongresi, 21-24 Kasım günleri arasında Antalya Kayra Han Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Toplamda 3 bin 500 hekim, hemşire ve perfüzyonist’in katıldığı kongrede, Kalp Ekibi’nin önemine, yapay zekanın kardiyovasküler hastalıkları erken teşhisindeki rolüne ve kadınlarda kardiyovasküler hastalığın artışına dikkat çekildi. Kongrede Kalp Ekibi Konsepti’nin öneminden sözeden Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Levent Yılık, Kalp Ekibinin özelliğinin sadece birden fazla uzmandan görüş alınması olmadığını, her uzmandan gelen görüşün tedavi sürecine dahil edilerek hasta için en uygun ve bireyselleştirilmiş çözümün bulunması olduğuna dikkat çekti.
"Kalp Ekibi yaklaşımı, SYNTAX ve FREEDOM gibi büyük çalışmalarla desteklenmiş"
Prof. Dr. Yılık, Kalp Ekibi rolünün gelecekte daha da büyüyeceğini ve vazgeçilmez bir hale geleceğini vurgulayarak şöyle konuştu:
"Kalp Ekibi, kardiyologlar, kalp cerrahları ve anestezistlerin iş birliği içerisinde çalıştığı, hastaların bireysel özellikleri, anatomik farklılıkları ve tıbbi geçmişleri dikkate alınarak tedavi planlarının geliştirildiği bir modeldir. Kalp Ekibi yaklaşımı, SYNTAX ve FREEDOM gibi büyük çalışmalarla desteklenmiş, bu çalışmalar, multidisipliner karar verme sürecinin tedavi seçeneklerinde çok daha başarılı sonuçlar elde ettiğini göstermiştir.
Kalp Ekibinin özelliği sadece birden fazla uzmandan görüş alınması değil, her uzmandan gelen görüşün tedavi sürecine entegre edilerek hasta için en uygun ve bireyselleştirilmiş çözümün bulunmasıdır. Bu iş birliği, hasta merkezli karar verme, kapsamlı risk değerlendirmesi ve daha iyi klinik sonuçlar sağlar.
Kalp Ekibinin pratik faydaları
-Her hasta, anatomik yapısı ve yaşam şartları itibarıyla benzersizdir. Kalp Ekibi bu farklılıkları dikkate alarak bireyselleştirilmiş tedavi planları geliştirir. Bu, tedavi sonuçlarının hastanın beklentilerine ve tıbbi ihtiyaçlarına uygun olmasını sağlar.
-Kardiyologlar minimal invaziv yöntemlerin faydalarını sunarken, cerrahlar cerrahi yöntemlerin risk ve yararlarını değerlendirir. Bu iş birliği, hasta için en uygun yöntemin seçilmesine yardımcı olur.
-Kalp Ekibi kararları konsensüs ile alınır, bu da tek bir uzmanın yanlı karar verme ihtimalini ortadan kaldırır. Bu sayede, her hasta için en uygun tedavi stratejisi belirlenir.
-Kalp Ekibi, hastaların daha az yeniden müdahale gerektirmesine ve daha uzun süre sağlıklı kalmasına yardımcı olur.
"Yapay zekâ kalp sağlığına yönelik bakım anlayışını köklü bir şekilde dönüştürüyor"
Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Başkan Yardımcısı ve Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Başkanı Prof. Dr. Ümit Kervan ise yapay zekanın kalp hastalıklarındaki önemine değinerek, "Yapay zeka, artık sadece bir araç değil, kardiyovasküler tıpta bir oyun değiştiricidir. Kalp hastalıklarını her zamankinden daha erken teşhis etmekten, tedavileri kişiselleştirmeye ve ameliyatları daha güvenli hale getirmeye kadar, yapay zekâ kalp sağlığına yönelik bakım anlayışını köklü bir şekilde dönüştürüyor. Veri güvenliği ve algoritma önyargısı gibi zorlukların çözülmesi gereken konular olduğu açıktır, ancak faydaları inkâr edilemez. Bu teknolojiler geliştikçe, kardiyovasküler bakımın geleceği daha parlak ve daha akıllı bir hale gelmektedir" dedi.
"Dünya genelinde kadın ölümlerinin yüze 35’i kardiyovasküler hastalıklar nedeniyle gerçekleşiyor"
Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Murat Sargın da kadınlarda kardiyovasküler hastalıklar konusunda toplum farkındalığının artırılması ve kadınlara özgü sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:
"Dünya genelinde kadın ölümlerinin yüze 35’i kardiyovasküler hastalıklar nedeniyle gerçekleşirken, bu oran tüm kanser türlerinin toplamından fazladır. Amerikan Kalp Derneği’ne (AHA) göre, ABD’de her yıl yaklaşık 275 bin kadın KVH nedeniyle hayatını kaybediyor. Bu da her 80 saniyede bir kadın ölümü anlamına geliyor. Avrupa’da kadın ölümlerinin yüzde 51’inden fazlası KVH ile ilişkilendirilirken, erkeklerde bu oran yüzde 42’dir. İnme vakalarının yüzde 60’ı kadınlarda görülmekte ve inmeden kaynaklı ölümlerin çoğunluğunu kadınlar oluşturmaktadır. Kadınlarda koroner arter hastalığının (KAH) sıklığının, başta diyabet ve obezitenin artışı nedeniyle, 2030 yılına kadar yüzde 46 oranında artması beklenmektedir.
Sağlık profesyonelleri, erken teşhis ve bireyselleştirilmiş tedavi planları ile bu 'sessiz salgın'ı kontrol altına alabilir. Daha sağlıklı bir gelecek için toplumun her kesiminin kadın kalp sağlığı konusunda bilinçlenmesi hayati önem taşımaktadır."